menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gölge etmeyin!

19 16
03.02.2025

Ankara, yıl 1933 - Çankaya Köşkü... Başkentin kuru soğuğunda bir sabah... Makbule Hanım, ağabeyi Mustafa Kemal’in karşısında oturuyor, yüzünde tereddüt, sesi titreyerek konuşuyordu;

-Ağabey, bana bir maaş bağlatsan...

Mustafa Kemal, masasının üzerindeki evraklardan başını kaldırdı. Derin bir nefes aldı, gözleri karşısındaki kadına sert ama adil bir ışıkla baktı.

-Sevgili Hemşirem, ben bu devleti birilerinin akrabalarına maaş bağlamak için kurmadım.

★★★

Bu hayali diyaloğu ben kurdum ama gerçek olan şu ki; Atatürk, “Hemşirem” diye hitap ettiği kız kardeşi Makbule Hanım’a hiçbir zaman devlet maaşı bağlatmadı.

Onun yerine, İş Bankası’ndaki şahsi hesabından her ay 200 lira harçlık gönderdi.

Makbule Hanım’a ancak 1938’de Atatürk’ün ölümü sonrası vasiyetle maaş bağlandı. Atatürk’ün öz kardeşi bile torpilin yanından geçemedi.

★★★

Hâkim ve savcıların kura töreninde, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in yeğeni için Cumhurbaşkanı’na “Benim yeğenim hiç olmazsa size bir selam versin. Kurada da adını görürüz” diyerek mikrofon uzatışı… ve salondaki diğer genç adayların yüzlerinde asılı kalan tebessüm ve içlerinden geçen cümleler...…

Bu sahne, aslında iktidar çürümesinin özeti........

© Sözcü