menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İşin özünü iyi bilelim!

253 22
28.10.2025

Sevgili okurlarım Türkiye siyasetinde inanılmaz, akıl almaz olaylar yaşanıyor. Kim olursak olalım hepimiz bu gelişmelerin içinde yaşıyor ve bir anlamda tarihe tanıklık ediyoruz.

Adına demokrasi denilen kavram darbe dönemleri dahil hiçbir zaman böylesine ayaklar altına alınmamış çiğnenmemişti.

Şimdi tanıklık ettiğimiz en son olay Ekrem İmamoğlu, onun danışmanı Necati Özkan ve gazeteci Merdan Yanardağ’ın tutuklanması oldu.

Merdan TELE1 isimli televizyon kanalının sahibi ve yöneticisi idi. Önceki gün gözaltına alındığı saatlerde bu muhalif televizyon kanalına da derhal, çok acele olarak el koydular ve yönetimi TMSF’ye devrettiler. Bu memlekette muhalif kanal sayısı zaten parmakla sayılacak kadar az. Dolayısıyla, bir muhalif kanal daha yayıncılık alanından böyle bir atraksiyonla tasfiye edilip iktidarın eline verilmiş oldu.

★★★

Şimdi bunları söylemişken işin aslına esasına bakalım ve gerçekleri daha net bir biçimde görelim.

İmamoğlu aslında “casusluk” dışında büyük bir suç işlemişti! Neydi o suç? Yapılan seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesini bu iktidarın elinden almak! Yani bir insanoğlu tarafından Türkiye siyasetinde işlenebilecek en büyük suçtu!

Sonra ötesi de geldi... İmamoğlu cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin adayı oldu. Baş eğmez bir insandı. Korkmadı, yılmadı, Tayyipgiller iktidarına karşı büyük bir mücadeleye girişti...

Ve sonucu hepimiz biliyoruz.

Hakkında davalar açıldı, tutuklandı ve Silivri Cezaevinde yerini aldı. Aylardan beri tutuklu.

Şimdi bir kez........

© Sözcü