menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeni Vergi Paketi ve Ekonomik Önlemler

3 32
09.01.2025

Enflasyonla yaşamaya başladığımız Eylül 2021 tarihinden bu yana birçok ekonomi paketi, önlemler dizini en son olarak da kamuda tasarruf tedbirleri paketi açıklandı. Fakat önemli olan tedbirler veya önlemleri açıklamak değil, bunları harfiyen uygulamaktır. Bugüne kadar açıklanan hedeflere uyulmadığı bir gerçektir.

Geldiğimiz noktada faizlerin arttırılmasına geç kalınması sonucu enflasyon düşmedi hatta yükseldi. Orta vadeli planda 2024 yılı enflasyon hedefinin 8-42 arasında olacağı, mayıs ayında pik yaptıktan sonra yılın ikinci arısında düşme eğilimine gireceği ve yıl sonu hedefinin tutturulacağı açıklanmıştı. Tabii ki yapılan hesaplar doğal olarak bir devlet kurumu olan TÜİK verileri baz alınarak yapılmaktadır. Ancak aylardır hatta yıllardır TÜİK rakamlarının gerçek hayatta yaşanan enflasyonla ilgisi olmadığı, verilen rakamların yaşanan enflasyon oranının neredeyse yarısı olduğu gerekçesiyle halkın bu kuruma olan güveni azaldı. Geçtiğimiz günlerde de ekonomim gazetesi yazarı Sn. Alaattin Aktaş tarafından TÜİK in baz aldığı ürün ve hizmet bilgileri kamuoyu ile paylaşıldı. Ve gerçekle ilgisi olmadığı kanıtlanmış oldu.

Genel olarak tüm dünyada ekonomik krize giren ülkelerin krizden çıkmak için başvurduğu sistemler aşağıdaki gibidir.

*Sıkılaştırılmış pata politikası uygulanması

*KİT ürünlerine zam yapılması

*Sıkılaştırılmış maliyesi politikası

* Yeni vergilerin çıkarılması

Şimdi bunları biraz açmaya çalışalım;

-Sıkılaştırılmış para politikası, ülkemizde bir süreden bu yana uygulanmaktadır ve uygulama devam etmektedir. Burada amaç, tedavüldeki para miktarını kontrol altına alarak enflasyonun sebeplerinden biri olan iç talebi düşürmektir ve doğru bir uygulamadır. Ancak ülkemizdeki ekonomik duruma bakıldığında toplam nüfusumuzun kadarı enflasyondan etkilenmeden rahat bir yaşam sürmekte, geri kalan lik kesim yani yaklaşık 68 milyon kişi enflasyonu iliklerine kadar hissetmekte, hayat pahalılığından sürekli olarak etkilenmekte, alım güçleri de her geçen gün düşmektedir. Yani halkın çok büyük bir bölümü geçim sıkıntısı çekmekte, ekonomik krizden en çok olumsuz etkilenen kesimdir. Söz konusu kesimin gelir durumu son derece yetersiz olduğundan satın alma güçleri kalmamış, ihtiyaçlarını erteleme veya iptal etme durumuna gelmiştir. Hâl böyle iken sıkılaştırılmış para politikası 68 milyon kişi için zaten hayatın içindedir. Bugün en yüksek ihtiyaç olan gıda ürünlerine bile ulaşmakta zorlanmakta veya ulaşamamaktadır. Yüksek gelire sahip 18 milyon kişi için ise değişen bir şey yoktur. Çünkü istediklerini hesapsız olarak alabilmektedir.

-KİT ürünlerine zam yapılması: Devletin gelir kaynağı KİT lerin karları ve toplanan vergilerdir. KİT ürünlerine zam yapmak enflasyon anlamına geleceği için bu yol son başvurulabilecek uygulamadır.

-Sıkılaştırılmış maliye politikası ise en etkin ve ülkelerin ekonomik krizden çıkabilmesi........

© Sonsöz