SİLAHLAR YAKILMASIN…
Sadece, haber veya yazı kaynağı ile çeşitliliği açısından Türkiye’deki gazetecilerin çok talihli olduklarını söylemek istiyorum. Çalışma koşulları, yasalardan ve özellikle yasa maddelerinin yorumlanmasından kaynaklanan tehlikeler ve baskılar altında gazetecilik yapmak hiç kolay değil, kanımca çok çok zor. Öneri, eleştiri, haber ve yorumları “hakaret, tehdit, yanıltma” diye algılayanların yetkili ve etkili makamlarda olduklarını bir düşünün. Halka haber ve bilgi ulaştırmak için heyecanla yazanların, hiç beklemedikleri bir şekilde ve bir saatte ifadeye götürüldüklerini, bazen de çağırıldıklarını, gözaltına alındıklarını, hatta tutuklanıp hayal bile edilemeyecek yerlerde şok içinde bırakıldıklarını canlandırın gözlerinizde. İçinizden ahh veya ohh mu diyorsunuz?
Gazeteciler, yazarlar ve programcılar için şu günlerin en zengin kaynağı, Hükümeti oluşturan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKPATİ), Hükümeti destekleyen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile muhalefetteki partilerden biri olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) arasında sağlanan birliktelikle, 47 yıldır silahlı şiddet üreten yasa dışı bir örgütün silahları imha veya teslim etmesi sürecinin başlatılmasıdır.
11 Temmuz 2025 tarihinde, silah bırakma sürecinin ilk günü, Irak’ın Süleymaniye kentinde 30 örgüt üyesi tüfeklerini ve mermilerini yaktılar. Konu televizyonlarda, gazetelerde ve sosyal basında farklı biçimlerde tartışıldı, tartışılıyor, siyaset-halk ilişkisinin, açıklık veya gizlilik politikalarının ürettiği algılarıma göre belki de çok uzun yıllar tartışılacak. Süreci yönetenlerin; övgüleri, eleştirileri, önerileri ve kuşkuları dile getirenlerin her kelimesini özenle değerlendirmelidir.
Şiddete karşı çıkan ve tüm ülkelerde halkların şiddete karşı şiddetsiz yöntemlerle tepki göstermesini öneren bir insan olarak içtenlikle söylüyorum, bir kişinin bile silahını imha ve teslim etmesi, şiddeti bırakıp mağaralardan ve dağlardan toplumsal yaşama dönmesi çok çok değerlidir.
Uzun yıllardan beri “Silahsız ve şiddetsiz Türkiye ve Dünya” diye çığlık atıyorum. Çığlıklarımı duymayan veya okumaya değer görmeyen gazeteci ve yazar meslektaşlarıma,........
© Sonsöz
