Yol Yaptı
Vaktiyle kendi halinde sade bir vatandaş vardır. Hali vakti de yerinde değildir. Zengin olma umudu da yoktur. Yıllar bir yandan geçerken sihirli bir el değmiş gibi yavaş yavaş dikkat çekici bir şekilde giyinmeye başlar, bisiklet bile alamayacak durumda olan bu adam en lüks arabalara binmeye, villalarda, yazlıklarda, köşklerde ve yalılarda oturmaya başlar. Bir arabasına beş daha katar, araba yetmez, artık trenler, uçaklar, yatlar, otellerin sahibidir. Evleri ve bütün yaşam alanları lüks mobilyalarla ve antikalarla döşelidir. Dışarıdan bakan ne bilsin bu şatafata göre kendisini matah bir şey sanır. Bilmezler ki her şey kredi borcuyla alınmıştır.
Etrafı kendisinin zenginliği ile ilgilenirken borç yiyenin kesesinden yediği anlaşılmaz. Borç isteyene borç verir, sanki kazancından veriyormuş gibidir. Dilden dile dolaşan bu zenginliğin sahte olduğu ödemeler dengesi bozulduğunda ortaya çıkar.
Her şey yolunda gibi görülürken borçların........
© Sonsöz
