YÜZ İKİ YILLIK BİR CUMHURİYET?
Cumhuriyetimizin yüz ikinci yıl dönümünü kutlayacağız fakat ortalığa bakarsan ne yazık ki öyle büyük bir coşku, tatlı bir telaşe ya da heyecan görülmüyor…
Özellikle devlet katında dostlar alışverişte görsün kabilinden rutin bir Cumhuriyet Bayramı kutlaması yapılacak ve bu son derecede önemli gün böylece savuşturulacakmış gibi bir hava esiyor.
Eh malum biz son 20 – 25 yılda hemen hemen her böyle önemli günde yatak döşek hasta olup, kutlamalara katılamayan bir devlet erkânı görmeye alıştırıldık.
Lakin şafak sökmeden hemen öncesi gecenin en karanlık saatidir sonra güneşin o ilk ışıkları zifiri karanlığı deler geçer ve aniden şafak söker, gün aydınlanır ya işte tamda öyle bir andan geçiyoruz.
Görülmektedir ki devlet cumhuriyet kutlamalarına ne kadar soğuk ve mesafeliyse halk o kadar candan ve sıcak yaklaşıyor, aradan geçen yüz iki yılda Cumhuriyet halkımız tarafından çok geniş ölçüde benimsenmiş ve içselleştirilmiş bulunmaktadır.
Zombi gibi ortada dolanan üç beş marjinal kalıntı dışında cumhuriyete karşı hilafet, saltanat veyahut da diktatörlük hedef ve hevesini dile getiren hemen hemen hiç kimse bulunmamaktadır.
Peki, neden cumhuriyet sözcüğünü kullanıyoruz?
Öncelikle bilinçli olarak yaratıldığını düşündüğüm bir kavram kargaşasını ortadan........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d