menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Öncüsü Sait olanın…

114 33
10.05.2025

“Bediüzzaman” veya “badi’u-z-zaman”, Arapça, çağın veya zamanın harikası-güzelliği demek. Emsalsiz ve erişilmez olana işarettir. Beddiüzaman, kendine uygun gördüğü lakap budur, Sait’in çağın harikası ve zamanın en büyük icadı olduğunu söylüyor takipçilerine. Lafı dolandırmaya gerek yok, bu özelliklere sahip biri çağın peygamberidir aynı zamanda. Ne olacak, sayısını 124 bine bağlayan var, yüzde yüz zam yapıp 224 bin diyen var. Müslümanlar 25’inin ismini biliyor, Sait eklenmiş 26 olmuştur, ha bir eksik ha bir fazla.

Peki gerçeği ne? Cahildi ama tuhaf derecede şişkin bir egosu vardı. Daha ergenliğinde bir tür “harika” olduğuna inandırılmıştı. Abdülhamit dönemiydi, atanamamış peygamber pozuyla Saray bahçesinde turlarken şüpheli bulunup derdest edildi. İfadesini alanlar deli olduğuna karar verdi, önce tımarhaneye, sonra nezarethaneye gönderildi.

E o da Abdülhamit’in düşmanlarına kırdı dümeni. İttihatçılara katıldı, o sayede zamanının etkili gizli teşkilatı Teşkilat-ı Mahsusa’ya devşirildi. İçinden geldiği Nakşi-Halidi tarikatı Osmanlının kucağında büyümüştü, o alışkanlıkla kucağına oturacak bir devlet arıyordu. Ancak devlet Sarayla İttihat Terakki arasında gidip geliyordu. Devletle ve ona rengini veren ideolojilerle, Osmanlı’da ve Cumhuriyet’te, hep inişli çıkışlı ilişkileri oldu haliyle. Bununla birlikte devletin kucağından hiç inmedi. 31 Mart 1909 gerici ayaklanmasından bugüne miras kalan tek şahsiyet o. Halidi Şeyh Sait’e çok yakındı, ancak isyanından “ben devlete kurşun sıkmam” diyerek uzak durmayı tercih etti. Bir din “ulu”su olarak sunulmaya çalışılıyor ama ölümüne yakın Adnan Menderes tarafından şehir şehir dolaştırılan bir seçim kuklasına dönüştürülmüştü. Amerikancı, antikomünist ve cumhuriyet düşmanıydı. Sırlı, anlaşılmaz, sayıklamalarla dolu “risaleler” yazdı. Yazdıklarını Kuran’dan daha değerli görüyordu. Kullanıldı, bir yana bırakıldı.

Fethullahçılar onun bıraktığı yerden devam etti. Fethullahçılık, Said-i Nursi risalelerini okuma, yorumlama, çoğaltma üzerinden ilerleyen Masonik bir tarikattı. Faaliyetlerinin tamamını “hizmet” diye tanımlıyorlardı. Kurdukları denklem basitti; ahir zamanda yaşıyordu Müslümanlar. Komünist-Materyalist felsefe, bilimi de arkasına alarak, imana karşı büyük bir saldırıya geçmişti. Hizmet, yaklaşan bu felaketi önlemek için yapılan bütün faaliyetlerdi. Sonunda Mehdi gelecek, imanı kurtaracak, hilafeti geri getirecek ve şeriat ilan edecekti. Komünizm ahir zamanın büyük deccalıydı ve bu nedenle esas mücadele Komünizme karşı mücadeleydi. Beklenen Mehdi Said-i Nursi’ydi, o ölünce postu Fethullah Gülen’e........

© soL