menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mobbing: Marx buna ne derdi?

14 1
21.07.2025

Son yıllarda çalışma yaşamını açıklarken, tartışırken “mobbing” kilit bir kavram olarak gündeme yerleşti. Mobbing çalışanlara üstleri, astları veya eşit düzeydeki çalışanlar tarafından, yani yatay ya da dikey olarak uygulanan her tür kötü muamele, tehdit, şiddet, taciz, aşağılama olarak tanımlanıyor. Yıldırma ya da bezdirme olarak da kullanılan bu kavram, çalışanların birbirlerine uyguladıkları şiddete işaret ediyor. İşletmeden yönetim çalışmalarına, endüstri ilişkilerinden sosyolojiye uzanan bir alanda oldukça yoğun ve sıklıkla kullanılıyor bu kavram. İş bununla da sınırlı değil, emek örgütleri ve emek siyaseti de mobbingi kullanıyor ve muhalif bir duruş sergilediklerini düşünüyor.

Kavramlar masum değildir ve ait oldukları düşünce geleneklerinin izlerini taşır. Mobbing de çalışma yaşamını açıklayan Marksist teorinin ve kavramların kan kaybettiği son yıllarda burjuva sosyal biliminin bir kavramı olarak boşalan alanı dolduruyor. Burjuva sosyal bilimin her kavramı gibi açıkladığından çok açıklanamaz hale getirdiğiyle; gösterdiğinden çok gizlediğiyle etkin oluyor. Peki, mobbing neleri karanlıkta bırakıyor? İnsanı, toplumu ve siyaseti bütünlük içinde açıklama gayretiyle üretilmiş bilimsel bilgiye kulak vermek gerek. Ya da Marx bu konuda ne derdi diye sormak gerek.

Mobbing kavramı, ele aldığı ilişkiyi psikolojik bir boyuta hapsedip ilişki içindeki tarafları sadece görünenlerle sınırlayarak, çalışma yaşamında sermaye-emek çelişkisini karanlıkta bırakıyor. Çalışma ortamında sermaye ve emek arasındaki mücadele yok sayılırken, çatışmalar çalışanlar arasında tanımlanıyor. Sınıfı karanlıkta bırakıyor. Şiddeti uygulayan bireyler “antipatik, korkak, sinirli, güçlü olma isteği içinde” olarak, şiddet uygulanan bireyler ise “zeki, yetenekli, başarılı, yaratıcı” olarak tanımlanıyor. Çalışma yaşamında, sermayenin yoğun baskısı altında çalışmak zorunda kalan ve kader birliği içinde olan emekçi sınıfın varlığı yok sayılıyor. Bu yaklaşıma göre emekçi sınıf yoktur, bireyler vardır.

Ve belki de en önemlisi mobbing, emekçi sınıf içindeki kolektif iradeyi ve sınıf dayanışmasını karanlıkta........

© soL