Cumhuriyetçilerin birliği için kavramlar ailesi: Devrimcilik
Cumhuriyetçilerin birliği süreci günümüzde Cumhuriyet’in kaybedilişine bir yanıt olarak gelişiyor.
Doğal olarak Cumhuriyet’in kaybından dolayı Türkiye sermaye sınıfını suçluyoruz.
Cumhuriyet kurulurken milli bir burjuvazi yaratılması amaçlanmıştı. Bu sınıf yaratılmakla kalmadı, büyüdü, büyüdü ve açgözlülükle her şeyi yuttu. Ülkenin bütün zenginliklerini, fabrikalarını, madenlerini, limanlarını… Ülke uluslararası sermaye ile paylaşıldı, bir sömürü cenneti yaratıldı sermaye için.
Bu kadar büyük bir soyguna kılıf bulmak için halkın dini duygularının suistimal edilmesi laiklik ilkesinin ortadan kalkması ile sonlandı.
Halka ait bir şey kalmayınca halka sorulacak bir şey de kalmadı, bir sermaye diktatörlüğü rejimi kuruldu.
Buraya kadar tamam, ama Cumhuriyetin kaybedilmesinde Cumhuriyetçilerin hiç mi suçu yoktu?
Cumhuriyet devrimle kuruldu ancak devrimci olarak savunulabilirdi.
2007’ye gelindiğinde karşı-devrimcilerin niyetleri çoktan belli olmuştu.
Ancak Cumhuriyet eylemleri alev almasıyla söndü gitti.
Bu sönüşün nedenlerine bakmak zorundayız:
Bir kere, devrimci bir programları yoktu. Yıllarca sermaye sınıfıyla barışık olanlar esas karşı devrimci unsuru saptayamadılar. Cumhuriyet’in hangi sınıflara dayanarak kurtarılabileceğini kavrayamadılar.
İkincisi, yaşam tarzları devrimci bir atılıma uygun değildi.
Yıllarca topyekûn bir savaş görmemiş ülke, tüketime alıştırılmış “orta sınıflar”, çocuklarını beşeri sermaye olarak görme alışkanlığı, ülkenin devrimcilerini cellatların elinden almamayı kanıksama hali…
Bütün bu konformizm alanları devrimciliği öldürmüş gözüküyor.
Bugünlerde Cumhuriyetçilerin birliği sürecinde Mustafa Kemal Atatürk’ün adı bir bildiri ve konuşmada geçmiyorsa hemen rahatsızlık yükseliyor.
Haklılar da, adı sıklıkla anılmalı örülen süreçte.
Ama haksızlar, çünkü bu rahatsızlığı dile getirenlerin çoğu devrimin ne olduğunu unutmuş haldeler.
19. yüzyılın başından 1923 Devrimine bu coğrafya çok devrimci yetiştirdi, çoğunun ismini bilmiyoruz. Bir kısmı tamamen unutuldu, bir kısmı daha ayrıntılı bir tarih çalışmasını hak ediyor.
Ama biz devrimciliğin ne olduğunu hatırlamak için Mustafa Kemal’in erken yaşamına bir........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein