İsrail’e uşaklık ve İsmail Kılıçarslan
Suriye’de iktidarın değiştiği o günlere dönelim, üç ay öncesine…
İktidar doğrudan emperyalizm güdümlü HTŞ’ye geçtiği sırada İsrail tüm kritik askeri noktaları canı istediği gibi bombalıyor, yıllardır bir direnç konusu olan işgal bölgesini yine keyfine göre genişletiyordu.
HTŞ denen aparat İsrail’in bu saldırılarına karşı değil kurşun, taş bile atamadıysa kendisini iktidara taşıyanlara kölece duydukları saygıdandı bu.
O nedenle iktidara gelir gelmez yıllardır Filistin direniş hareketlerinin ana yataklarından biri olan Suriye’den Filistinli direnişçi gruplarını kovmaya kalktılar.
Bazıları şaşırdı, ortada bir tuhaflık yok muydu?
Neden İsrail’e karşı boynu kıldan inceydi bu cihatçı çetenin, neden ilk hedeflerinden biri Filistinli direnişçiler olmuştu?
Bazılarının kafası karışmış, hatta biraz şaşırmıştı.
Nevşin Mengü atlayıp gidip yerinde görmüş, “Bunlar Taliban gibi değilmiş, ciddi bir anlayış farkı var” demiş, Kübra Par “Kadınlara ‘Endişeli misiniz’ diye soruyorum. Aldığım yanıt ‘Hayır, korkmuyoruz’ oluyor. Zorla çarpıtayım mı?” serzenişinde bulunmuştu.
Peki, şimdi neden Alevilerin insanlık dışı şekilde, barbarca katledildiği görüntülere şahitlik ediyoruz?
Suriye’de yaşananlar ne anlama geliyor, HTŞ denen cihatçı çete özüne döndü, gerçek yüzünü mü gösteriyordu?
Ortada ne bir........
© soL
