menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sanae Takaichi: Trump’ın metalci kankası, Japonya’nın topuklu samurayı

17 1
25.10.2025

Tam 38 yıl önce ABD’nin Colorado eyaletini Kongre’de temsil eden vekillerden Demokrat Partili Pat Schroeder, destekçilerini önemli bir açıklama yapmak için Denver kentinde toplamıştı. Demokrat Parti’nin savaş karşıtı, feminist ve sol liberal kanadının önde gelen isimlerinden olan Schroeder’in, Reagan’ın iki dönem kuralına takılması sebebiyle Demokratların umutlu oldukları 1988 başkanlık seçimleri için adaylığını açıklaması bekleniyordu.

Fakat diğer adaylara göre 47 yaşında olduğu genç sayılabilecek feminist kadının toplanan 2,000 destekçisi büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Zira Pat Schroeder, sevenlerinin heyecanına rağmen yeterli bağış toplayamamış, günümüzden çok daha antidemokratik işleyen önseçim sisteminin bariyerlerini aşamamış, güvenlik önlemleri nedeniyle aktif saha çalışması düzenleyememiş ve bu nedenle başkan adaylığı yarışına girmekten vazgeçtiğini açıklamıştı. Kısa bir süre önce de genç senatör Joe Biden’in konuşmalarını Avrupalı bir siyasetçiden intihal ettiğinin ortaya çıkması üzerine yarıştan çekilmiş, Pat Schroeder’in de çekilmesi dengeleri değiştirmişti. Fakat genç kadının yarıştan çekilmesi bunun çok daha ötesinde bir tartışma yaratmıştı, çünkü Schroeder açıklama metnini okurken duygulanmış, kameralar önünde ağlamış, kendini tutamayarak eşinin omzuna yaslanıp sakinleşebilmişti.

Schroeder’in kameralar önünde ağlaması ve kocasının omzuna yaslanması birçok kişinin tepkisini çekmiş, yıllar boyu peşini bırakmayacak bir “linç” başlatmıştı. Pat Schroeder, kadın hakları konusunda Kongre’de en büyük kazanımların elde edilmesini sağlayan feminist vekillerden biriydi; hamilelere karşı istihdam ayrımcılığın yasaklanması, anne ve babalara çocuk bakım ücretsiz izninin verilmesi gibi önemli yasalara öncülük etmiş, ABD’nin uluslararası askeri müdahalelerini eleştirmiş, partinin sol ve liberal kanadının genç kadın liderlerinden biri olmuştu. Sokak gösterilerinden, kürtaj hakkı protestolarına cesaretiyle ön plana çıkan bir kadının ağlayarak başkanlık kampanyasından vazgeçmesi hayranları için kabul edilemez bir durumdu.

Nitekim 1988 yarışından rezil olup çekilen Joe Biden kariyerine devam ederken, Schroeder bu olaydan sonra bile nefret mektuplarını almaya devam etmiş, Kongre’de kalsa da daha düşük profil bir hayatı tercih etmişti.

Pat Schroeder 2023 yılında 83 yaşında hayatını kaybetti, küllerinden kadınların yüzüne kapanan kapıların hep açık kalması için kapı önüne konmasını arzuladığı bir tuğla yapılmasını vasiyet etti. Bu vasiyetin yerine getirilip getirilmediği meçhul, fakat ABD’nin ilk kadın lideri olma hayali suya düşen Pat Schroeder’in açtığı kapılardan geçen bir kadının rüyası bu hafta gerçekleşti bile.

1980’li yıllarda Japonya’da aldığı eğitimin ardından ABD’ye giderek Pat Schroeder’in Kongre ofisinde staj yapan ve Schroeder’in hüsran dolu konuşmasının ardından kendisine “asla vazgeçmeyin, bir sonraki seçimde tekrar aday olun” cümleleriyle dolu duygusal bir feminist mektup yazan Sanae Takaichi, bu hafta eski patronunun vasiyetinin bir kısmını yerine getirerek muhafazakar ve ataerkil Japonya’nın ilk kadın başbakanı seçildi.

Fakat büyük ihtimalle sıkı bir insan hakları savunucusu sol liberal bir feminist olan Pat Schroeder; önündeki engelleri aşmasına vesile olduğu Sanae Takaichi’nin bugün geldiği noktayı görseydi, pek mutlu olmaz, vasiyet ettiği tuğlanın tekrardan kül olmasını isteyebilirdi.

Zira Sanae Takaichi, Pat Schroeder’in açtığı yoldan ilerlemiş, fakat bu yolu Schroeder gibi arkasından gelenler için genişleterek değil, kendisine benzeyenlere inat daraltarak yürümüş; Schroeder zamanında neleri savunduysa, tam aksini benimsemişti.

Cam tavanı yerle bir eden kadın

Sanae Takaichi, orta sınıf muhafazakar bir ailenin hırslı kızı. Annesi polis departmanında çalışan bir memur, babası ise araba tamircisi. Geleneksel bir ailede büyümek Takaichi’nin önüne en büyük engeli ilk aşamada çıkarmış, ailesi erkek kardeşine para ayırmak istediği ve kadın olduğu gerekçesiyle Takaichi’nin okumasına gerek olmadığını düşündüğü için üniversite masraflarını karşılamayı reddetmişti. Bu nedenle genç kadın ülkedeki en iyi özel üniversiteleri kazanmasına rağmen yine göreceli de olsa başarılı bir devlet üniversitesi olan Kobe Üniversitesi’ne kaydolmuş hem ek işlerde çalışmak hem de aile evinden üniversiteye her gün altı saatlik yolu gidip gelmek zorunda kalmıştı.

İşletme fakültesi mezunu Takaichi ardından Japonya’da aldığı siyaset yüksek lisansı kapsamında ABD’ye gitti ve Pat Schroeder’in Kongre’deki ofisinde stajyer olarak çalıştı. Döndüğünde Amerikan siyaseti üzerine danışmanlık yapan Takaichi, televizyonun gücünü fark etti ve kolları sıvayarak TV Asahi’de sunucu oldu, sabah haberleri sundu. 1993 yılında ise arkasına medyada edindiği popülerliği alarak bağımsız vekil adayı olarak meclise........

© Serbestiyet