Habemus Papam Baby: Amerikalı Papa, Amerika Kralı Trump’a karşı
“Hristiyanlıkta temel bir mantık var; önce ailenizi seversiniz, sonra komşunuzu seversiniz, sonra toplumu seversiniz, sonra yurttaşlarınızı seversiniz ve ondan sonra da dünyanın geri kalanına öncelik verirsiniz. Aşırı solun büyük bir kısmı bunu tamamen tersine çevirmiştir.”
Trump’ın seçim zaferinin ardından ABD başkan yardımcısı seçilen JD Vance, bu sözleri beş ay önce yeni hükümetin kaçak göçmenleri hukuka aykırı bir şekilde topluca sınır dışı etmesini meşrulaştırmak için sarf etmişti. Fakat altı sene önce Katolik mezhebine geçen JD Vance’nin itikadı geçtiğimiz hafta vefat eden Papa Francis’e pek benzemiyor.
Elinde beyaz gül taşıyan trans bireyler, eşcinseller, Müslümanlar, Hispanik göçmenler, evsizler ve yoksullar eşliğinde üzerinde sadece “Franciscvs” yazan sade bir mezara defnedilen Francis; katı kurallar ve dogmalara dayanan Vatikan Kilisesi’ni yoğun itiraz ve tepkilere rağmen dönüştürmeyi başarmış, birçok konuda kilisenin başka mezheplere, dinlere, kadınlara, yoksullara, eşcinsellere, azınlıklara duruşunu değiştirmiş, özellikle Rusya ve İsrail’e gösterdiği tepkilerle kilisenin “apolitik” duruşunu kırmıştı.
Francis ne kadar kapsayıcı, hoşgörülü ise; JD Vance o kadar önyargılı ve tahammülsüz bir Katolik, Francis Vatikan’ın dogmalarla ağırlaşmış hantal içtihat kapısını açabilecek kadar pragmatik ise , JD Vance ABD gibi pragmatizm ve farklılıklar üzerine kurulmuş bir ülkeyi bile iki üç ayda Soğuk Savaş dönemi Doğu Avrupa ülkelerinden birine çevirme potansiyelini haiz radikal bir “dava” adamıydı.
Ne trajiktir ki; Francis’in ölmeden önce son gördüğü kişi ABD başkan yardımcısı JD Vance oldu. Belki de JD Vance’nin uzun bir süredir sağlık sorunlarıyla uğraşan Papa’ya “sağlık ve uzun ömür” dilekleri tuttuğunu kurutan Trump yönetiminin Papa’nın ömrünü de dolaylı yoldan kısalttı; Francis ertesi sabah hayatını kaybetti.
Bunun üzerine Trump, özellikle kafese tıkılan göçmen çocukları, sadece bir dövmesi olduğu için hakkında hiçbir işlem yapılmadan göçmenlerin El Salvador’un toplama kampını andıran hapishanelerine gönderilmeleri, Rümeysa Öztürk gibi dünyanın en başarılı üniversite öğrencilerinin sadece “Filistin” dediği için sokak ortasında kaçırılıp vizelerinin iptal edimesi gibi ayrımcı politikaları veya çok desteklediği İsrail’in karşısında en çok ses çıkaran liderlerden Francis’in hatırası ile adeta dalga geçti, yeni Papa olmak istediğini açıkladı. Bununla da yetinmeyip resmi hesabından Papa kıyafetiyle bir yapay zeka resmi paylaştı.
8 Mayıs 2024 Perşembe günü Sistina Şapeli’nde yapılan Papalık Meclisi (Conclave), elbette Trump’ı yeni Papa seçmedi; fakat Trump’ın kehanetini gerçekleştirircesine dünya tarihinin ilk ABD’li Papası için oy kullandı. Chicago doğumlu Robert Prevost, 69 yaşında Vatikan ve Katoliklerin yeni ruhani lideri oldu.
Trump başta olmak üzere bütün Amerikalılar, ilk Amerikalı Papa’yı kutlarken, bugüne kadar arka planda, fakat her zaman Francis’in yanı başında duran bu sessiz adamın, geçmişi ve dünya görüşü yavaş yavaş sosyal medyaya düşmeye başladı.
Francis, vefatından sadece üç ay önce Kardinal olarak atayarak Papalık Meclisi’nde seçme ve seçilme hakkı verdiği Robert Prevost’u bugüne dek kiliseyi reformcular-muhafazakarlar olarak ikiye bölen içtihat tartışmalarından uzak tutmuş, adeta bugünler için saklamış, uzlaştırmacı bir aday olarak seçimlere girip Francis’in mirasını sessiz ve sakince devralmasını sağlamış, adeta Papalığa giden yolu açmıştı.
Chicago’nun bağrından çıkan, CNN sunucularının ‘Kardinal “Bob” Papa seçildi’ sözleriyle anons edilen ve XIV. Leo unvanını alan Robert Prevost’un çıktığı bu yolda önüne en çok Trump çıkacak gibi........
© Serbestiyet
