menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Geri dönüşsüz yol

29 0
15.07.2025

Türkiye, PKK ile ilk defa bir çözüm süreci yürütmüyor. 1993’te Özal dönemindeki ilk girişimden bu yana devlet, Kürt meselesinden kaynaklı şiddeti sona erdirmek için birçok teşebbüste bulundu. Kamuoyunun bunların çoğundan -yapıldığı anda- haberi olmadı. Ama 2009’dan beri Habur Süreci, Oslo Süreci ve 2013-2015 Çözüm Süreci gibi kısmen halkın gözü önünde cereyan eden teşebbüsler de oldu. Her bir tecrübeden yeni dersler çıkarıldı ama maalesef nihai neticeye varılamadı.

2013-2015 Çözüm Süreci başarısızlığa uğradıktan sonra Türkiye karanlık bir döneme girdi. Çatışmaların şehirlere sıçradığı, temel hak ve özgürlüklerin aşırı derecede baskılandığı, siyaset alanın hepten daraldığı günlerden geçti. Ülkenin üstüne örtülen güvenlik perdesi o kadar büyüktü ki, “siyasi çözüm” ya da “demokratik müzakere” gibi kavramları gündeme getirmek dahi başlı başına itham edilemeye neden oluyordu.

Ancak siyasetin terk edildiğinin düşünüldüğü bir anda, siyasete kapı beklenmedik bir yerden açıldı. Bugüne kadar, Kürt meselesinin siyaseten ele alınması karşı olmasıyla bilinen Bahçeli, meseleyi kuvvetli bir biçimde siyasetin merkezine çekti.

Arka planında bir hazırlığın olduğu muhakkaktı. Mutfakta pişen aş belli bir kıvama geldiğinde Bahçeli sahne aldı ve her geçen gün artan bir ısrar ve kararlılıkla sürecin arkasında durdu. Birçok kesimin kuşku ve küçümsemelerine karşın, süreç birçok kavşak noktasından başarıyla geçti.

Evvela koyu bir tecride alınmış olan Öcalan gün yüzüne çıkarıldı. Avukatları, ailesi ve DEM Parti Öcalan ile görüşmeye başladı. Öcalan, PKK’ye silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yaptı. PKK, Öcalan’ın talimatına uyarak silah bıraktığını ve kendini feshettiğini duyuran kongresini topladı. 26 yıl sonra Öcalan’dan videolu bir mesaj geldi. İlk başlarda bunların hepsi için “olmaz” deniyordu ama hepsi oldu.

“Hayırlı Cuma”

Ve son olarak da 11 Temmuz’da tarihi bir an yaşandı. Memlekette olur olmaz her hadiseyi “tarihi” olarak vasıflandırmak, bir alışkanlık; anacak bu kez yaşanan........

© Serbestiyet