menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Milli Güvenlik

7 0
05.03.2025

Geçmişte liselerde zorunlu Milli Güvenlik dersi olurdu, galiba 2010’dan sonra kalktı. Derse MEB öğretmenleri değil, TSK’da görevli ya da emekli bir subay girerdi. Bizim lisenin kısmetine son derece beyefendi bir Topçu Albay düşmüştü. İsmini unutmuşum, Allah uzun ömür versin, umarın hayattadır, sağlığı iyidir. Kıbrıs harekatında yaralandığı için bir ayağı aksaktı.

Sarkazmın ne olduğunu o derste öğrendim: Öğrencilerin farklı sıralarda oturmasından büyük bir rahatsızlık duyardı. Yerini değiştiren bir arkadaşımıza “Yine konstrmasyona mı çıktınız?” demişti. Hatırladıkça hala gülerim.

Evet, öğrencilerle “siz” diye konuşurdu. Kendisine de “Hocam” diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmıyordu. “Öğretmenim”, “Komutanım” hatta “Amca” denmesini tercih ettiğini söylemişti; sınıfın haylazlarından biri de bu fırsatı kaçırmadı, Milli Güvenlik öğretmenine yıl boyu “Amca” diye hitap etti. Hiç sesini çıkarmadı, aynı nezaketle, aynı görgüyle öğrencisine karşılık verdi.

Bense “Albayım” diye hitap ediyordum; rütbesiyle hitap etmenin bir saygı göstergesi olacağını sanmıştım- halbuki askeri sistemde bildiğim kadarıyla rütbesi düşük olan komutanına böyle hitap edemez. Bir Albay bir Teğmene “Teğmenim” diyebilir, ama tam tersi uygun olmaz. Sanki karşımda Oğuz Atay’ın Tehlikeli Oyunlarındaki Hüsamettin Tambay varmış gibi “Albayım” diyordum. Kıbrıs savaşına katılmış bir emekli subay… “Benle mi bot bağladın!” deyip dersten bıraksa yeriydi. Ama Milli Güvenlik öğretmenimiz son derece anlayışlı, kibar ve titizdi. Sınavlarda kopya çekilmesine müsamaha göstermezdi, ama zaten Milli Güvenlik kitabını açık olarak sıramızda bulundurma iznimiz vardı. Yeter ki öğrenelim!

Tank resminin altında “Tank”, uçak resminin altında “Uçak” yazan Milli Güvenlik ders kitabını hatırlayan mutlaka vardır.

Öğretmenimizin sanırım tek bir şeye müsamahası yoktu: Kürt sözcüğüne! Durduk yerde herhangi birimizi ayağa kaldırır “Selçuk, siz şimdiye kadar okuduğunuz kitaplarda Kürt diye bir ifadeye rastladınız mı?” diye sorardı. Retorik bir soruydu elbette.........

© Serbestiyet