menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

PKK neden silahlı mücadeleye son verdi?

23 11
17.06.2025

Kurulduğu 1978 yılında Marksist-Leninist formatla silahlı mücadeleye başlayan PKK ile 2025 yılındaki PKK arasında hiçbir benzerlik kalmamıştır.

Sadece PKK değil, Türkiye de değişmiştir.

Türkiye, o günün Türkiye’si değildir.

Soğuk Savaş’ın hüküm sürdüğü bir dünya artık yok.

Bölgesel dengeler, bırakın 1970’leri, 2024’ün dengelerinden bile uzaklaşmıştır.

Ama en belirgin fark; PKK, artık sadece silahlı bir örgüt değil, yerleşik alana geçmiş ve belli bir toprak parçasını yönetmeye çalışan bir aktör haline gelmiştir.

Bu temel farklılık, doğal olarak hem stratejik hem de taktik olarak PKK’yi dünün PKK’sinden ayırmaktadır — eğer bunun farkındaysa tabii ki.

Öyle görünüyor ki PKK, bunun farkında olmakla yetinmiyor; aynı zamanda bu farkındalığın gereklerini de yerine getirmek için kendini feshederek silahlı mücadeleye son verdiğini ilan ediyor.

Kurulduğu dönemlerdeki formatlarıyla geldikleri konumu ayırt edemeyen örgütlerin yaşama şansı olmamaktadır.

2009’daki Sri Lanka Tamil örgütü örneği buna çarpıcı bir örnektir.

Yerleşik bir toprak parçasına sahip olmasına rağmen, kendini dönüştürme kabiliyetini gösteremediği için, 1976 yılında kurulmuş bir gerilla örgütüymüş gibi davranarak, düzenli orduya karşı düzenli ordu stratejisiyle mücadele etti ve büyük bir katliamla yok edildi.

Benzer refleksler, Gazze’de Hamas ve Lübnan’da Hizbullah tarafından da gösterildiği için, bu yapılar bugün yok edilme tehdidiyle karşı karşıyadır.

PKK de 2015 Haziranı’nda, ilk defa Türkiye’de gücünün doruğuna ulaştığı bir dönemde — yani 7 Haziran’da 80 milletvekili ve 103 belediyeyi kazanmasına rağmen — “Hendek Savaşları” adı verilen şehir çatışmalarına karar verdi.

Bu karar, onlarca şehrin yıkımına, binlerce insanın ölümüne ve yüz binlercesinin göç etmesine neden olan bir trajediye dönüştü.

Bu gelişmelerin, PKK sanki şiddeti bu kadar doruğa ulaştırmamış ve askeri olarak ağır bir yenilgi yaşamamış gibi değerlendirilmesi de ayrıca trajik bir yanılgıdır.

Bu refleksin tam tersini hayata geçiren Irak Kürdistanı’ndaki KDP ve YNK ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), yaşama şanslarını sürdürmektedirler.

Eğer artık belirli bir toprak parçasını yönetme kabiliyetine ulaşmışsanız, klasik gerilla veya şehir savaşını ancak arkanızda güçlü bir uluslararası ya da bölgesel devlet varsa........

© Serbestiyet