CHP’ye operasyonlar ırkçı dalgayı tetikliyor, ırkçı dalga barış sürecini tehdit ediyor
Ekim 2024’ten bu yana CHP’li belediyelere yönelik başlayan ve giderek genişleyen operasyonlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 11 belediye başkanının ve 100’den fazla belediye çalışanının tutuklanmasıyla sonuçlanmıştır.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla gözaltına alınmasıyla başlayan bu süreç, “yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma” gibi mali suç iddialarıyla genişletilmiştir. Ancak, CHP ve toplumun önemli bir kesimi, bu operasyonların asıl amacının yolsuzlukla mücadele değil, siyasi tasfiye olduğunu savunmaktadır.
Operasyonların zamanlaması ve yöntemi, özellikle Kürt meselesinin çözümüne yönelik yeni bir barış sürecinin konuşulduğu bir dönemde, dikkat çekicidir. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” süreci olarak adlandırdığı bu yeni dönemde, CHP’nin sürece verdiği destek ve Kürt siyasetiyle kurduğu diyalog, iktidarın hedef tahtasına oturmasına neden olmuş gibi görünmektedir. CHP lideri Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun, barış sürecinin Meclis’te şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiği yönündeki vurguları, parti tabanını sürece dahil etme çabalarıyla birleştiğinde, bu operasyonların siyasi bir hamle olduğu algısını güçlendirmiştir.
CHP’ye yönelik operasyonların, özellikle Kürt kimlikli siyasetçilere ve Kürt meselesine duyarlı CHP yöneticilerine odaklanması, ırkçı bir dalgayı körükleme riskini taşımaktadır.
Örneğin, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in 2015’teki çözüm süreci sırasında PKK yöneticisiyle yaptığı iddia edilen telefon görüşmeleri gerekçe gösterilerek tutuklanması, Kürt kimliğine yönelik bir kriminalizasyon çabası olarak yorumlanmıştır.
Bu tür suçlamalar, Kürt toplumunda devletin demokratik çözüme hazır olmadığı algısını pekiştirerek, barış sürecine duyulan güveni zedelemektedir.
Operasyonların medya ayağında kullanılan dil ve yöntemler de ırkçı söylemleri güçlendiren bir başka unsurdur. Soruşturmaların detaylarının, hukuki süreç tamamlanmadan iktidara yakın medya kuruluşlarına servis edilmesi ve dedikodu niteliğindeki bilgilerin........
© Serbestiyet
