İran’da devrim, Pakistan’da sahte diploma
(Hatıra yazılar)
İslam devriminin birinci yıldönümünde kutlamalara katılmak üzere kalabalık bir heyetle İran’a gitmiştik. Heyette Hasan Aksay, Mümtaz Soysal, Hüseyin Hatemi, Abdurrahman Dilipak, Selahettin Eş, Sami Becerikli, Cengiz Ayanoğlu, Necati Aktülün ve başkaları vardı.
Görkemli bir kutlama yapıldı, Azadi meydanında üç milyon kişi “Berg merg Amrika (Amerika’ya ölüm)”, “La şarkıyye la ğarbiyye, sevre sevre İslamiyye (Ne doğu ne batı-İslam devrimi İslam devrimi, “La şiiyye la sünniyye, sevre sevre İslamiyye (Ne Şiilik ne sÜnnilik-İslam devrimi)” diye bağırıyordu. 1977’nin ortalarından itibaren devrim sürecini takip eden benim için bu gezi muazzam bir olaydı. Ayrıca Hastanede, en ön sırada yerimi alarak üç metreden İmam Humeyni’yi dünya gözeyle görmek, birkaç dakikalığına da olsa, onu dinlemek müstesna bir olaydı. İmam son derece sade, basit konuşuyor, sanki tarihe sesleniyordu:
-Bu zorbaları devirin, halka güvenin. Zayıfların, yoksulların yanında yer alın. İslam bizim kurtuluş yolumuzdur vs.
İmam Humeyni, “ulema geleneğinin devrimci imamı”ydı, verili paradigmaları altüst etmiş, İran’ı batılıların döşediği raydan çıkarıp, cihad ilan etmeden, askere-polise tek bir kurşun sıktırmadan modern tarihin en sahici devrimini gerçekleşirmişti.
Kutlamalar sırasında İslam dünyasının önemli şahsiyetleriyle tanıştım, Yaser Arafat’tı, Yemen Zeydileri’ni, başka ülkelerden gelen müslüman entelektüelleri, siyasi şahsiyetleri tanıdım.
Heç unatamadığım olaydan biri, öğle vakti yemek yerken davetliler arasında Amerika’dan gelen siyahi müslümanlar da vardı, portakal sürahisi benim önümdeydi, bir siyahi uzandı ama yetişemedi, ben bardağını doldurup kendisine uzatınca, hemen ayağa kalktı ve gözleri yaşarmış olarak beni öpmeye, kucaklamaya başladı. Benim gibi masadakiler şaşırmıştı, gözyaşını sildikten sonra şöyle dedi:
-Hayatımda ilk defa bir beyaz bana bir meşrubat sunuyor.
Ne diyeceğimi bilemedim
-Ben de pek beyaz sayılmam, deyiverdim, herkes gülüştü, kucaklaştık, musafahalaştık.
Türkiye heyeti adına İran Parlamentosu’nda bir konuşma yaptım. İslam devriminin Saddam Hüseyin ve Hafız Esad gibi zalimlerinin zulüm ve saltanatlarını sona erdireceğini söyledim.
Hafız Esad’ın zulmünü gündeme getirmem, Suriye müftüsü........
© Serbestiyet
