menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Silivri’den sıcak bir mektup: “Ekmek kadar temiz, su gibi aydın”

6 0
12.04.2025

Bu yazı 7 Nisan tarihinde tahliye olmadan önce kaleme alınmış, tahliyenin ardından aslına sadık kalarak bazı revizeler yapılmıştır.

Bu yazıyı iki cezaevi 3 koğuş değişikliğinin sonunda yazabiliyorum. Çoğumuz savcı ve hakimi göremeden tutuklandık. Bu mektupta büyük politikalar, asıp kesmeler, eğip bükmeler yapmadan, buradaki hikayelerden yola çıkarak gerçekliğimizi anlatıp sizlerle sıcak bir sohbet etme derdinde olacağım. Etrafımız dört duvar, tel örgüler, demir kapılar. Böyle olunca insan daha derin konuşmak istiyor. Kuşkusuz, bunları melankolinin, umutsuzluğun, yenilgiyi güzellemenin tarafına düşmeden yapmak önemli. 34 kişilik koğuşta herkesin ayrı bir hikayesi, arkasında bıraktığı bir yaşamı ve elbette mücadelenin sıcaklığından uzak kalma duygusu var. Hikayeleri geçmeden sürece dair bir iki laf etmek isterim. Adet yerini bulsun.

19 Mart sürecini lafı dolandırmadan darbe süreci olarak tanımlayabiliriz. Sürecin her aşamasında darbe mekaniği tıkır tıkır işledi. Yargılama sürecine dair söylenecek pek bir şey bulunmuyor. Çünkü malumunuz ortada yargılama namına herhangi bir şey yok. Atmadığı tweetlerden burada olanlar, simitçi tezgahında gözaltına alınan simitçi, okul çaycısı, Saraçhane’de arabasına ulaşmaya çalışanlar, Anayasal hakkını kullanan üniversiteliler hepsi burada. Savcı hakim yüzü görmedik dedim. Soruşturma dosyasındaki eksik evrakları isteyen savcının sesini duyduk ama “Zaten tutuklama ile sevk edeceğim” sözünü de. Arka kapıdan kaçan tetikçileri, adli kontrol kararını bir telefonla değiştiren savcıların hikayeleri anlatıldı Silivri’de. Mağdur kimliğine sığınıyoruz gibi anlamayın, hiç oralarda değiliz. Bu süreçte tetikçilik yapanlara da aman dilenecek değildik, dilenmedik. Sulh Ceza Hakimliği’nden çıkarken hepimizin aklında Kozağaçlı’nın sözleri vardı, selam olsun!

19 Mart süreci ile fikrimce karşımızda bir “ama iktidarı” olduğu da tescillendi. Gittiler bize şunu söylüyor: “Hepinizin belirli hakları........

© sendika.org