Urfa’dan İstanbul’a bir yol gider
Işıklar içinde bir gece…
Park etmiş arabaları, pislik içindeki bir sokağı ve sıradan bir kaldırım görüyorsunuz fotoğrafta. Saatin hayli ilerlemiş olduğuna hükmediyorsunuz, zira kimseler görünmüyor ortada; kediler bile kuytulara çekilmiş. Kaldırımda bedeninin hiçbir yeri görünmeyen bir kişi yatıyor, battaniye var üstünde kafasına kadar çekmiş, sokak lambalarının çiğ ışıklarından korunmaya çalışıyor. Sabaha kadar yetim kaldığı anlaşılan siyah spor ayakkabıları adeta terkedilmiş gibi birli birsiz bırakılıvermiş kaldırımın kenarına…
Biz bu görüntüleri Ankara yürüyüşleri sırasında yolları defalarca kesilen Somalı madencilerin inatçı direnişlerinden, Tek Gıda-İş’e üye oldukları için toplu kıyıma uğrayan Polonez’in kadın işçilerinden hatırlıyoruz. Madenciler, önleri nerede kesildiyse orada, sonrasında da Ankara’daki Kurtuluş Parkı’nda yatıp kalktılar günlerce. Polonez işçileriyse 63 gündür eylemdeydiler, Çatalca Kaymakamlığı önünde geceli gündüzlü nöbet tuttular, geceleri battaniyelere sarılıp açık havada yattılar ve kazandılar. Çok zaman geçmedi üzerinden hatırlarsınız…
Sokakta yatmak -sokakta yatmak zorunda kalmak- bir tercih olamaz elbette… Ne var ki onlar, 2025’in Ocak-Şubat-Mart aylarında Sakarya Şehir Hastanesi inşaatında çalışıp ücret yerine “bebelere balon” misali sözler ve sahteliği söylenirken bile insanın kulağını tırmalayan “yapacağız, edeceğiz…” vaatleriyle memleketlerine, Urfa Akçakale’ye dönmek zorunda kalmışlardı. “İnşaat işçisi köle değildir” sloganının anlamını iliklerinde kemiklerinde duyumsuyor, üyesi oldukları İnşaat İşçileri Sendikası’nın (İnşaat-İş) sorumlularıyla 6 gündür aynı öfke aynı coşkuyla direniyor, sokakta yatıp kalkıyorlar. Soğuk ve insanlık onurunu yere seren vurdumduymazlık ve hiçleştirme karşısında battaniyelerine sarınıyorlar sıkı sıkıya… “Gün gelecek, devran dönecek…” nasılsa… Yüz yıldır, dedelerinin, babalarının değişmeyen kaderini değiştirmek, insan yerine konmak, insanca bir yaşam ve alın terlerinin karşılığını alabilmek için başka seçenekleri olmadığının farkındalar.
Direnişin soluğu, bu yok........
© sendika.org
