menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

KİMLER “İTİRAFÇI” VE “GİZLİ TANIK”, KİMLER “BAVULCU” OLACAK? İSİMLERİNİ VERİYORUM

40 1
22.03.2025

Dün akşamdan itibaren iktidar yanlısı televizyonlarda gördüğüm manzara bende bir “Deja Vu” etkisi yarattı.
Daha ifadesi bile alınmamış insanlarla ilgili sızdırılan “şeyler” son 15 yıldan hiçbir ders alınmadığını gösteriyordu.
Şimdiden “bavul gazeteciliğinin ilk gönüllü fedaileri” ortaya atıldı.
Silivri fecaatında yaşadıklarımızın “copycat” tekrarı tehlikesi var gibi geldi bana.

Nitekim daha ilk günden “itirafçılar” ortaya çıktı.
İlk vuruş, tıpkı Silivri mezaliminin başındaki “Danıştay” davası itirafçıları gibi sanki.
Hani şu, “Danıştay baskını Cumhuriyet Gazetesinde planlandı” iftirasını atan “itirafçı çetesi” gibi….
Bu modelle gidilecekse arkasından “gizli tanıklar” gelecek.
Acaip acaip takma isimler altında bol bol “gizli tanık” ifadesi okuyacağız, dinleyeceğiz.
Kimler mi olacak o itirafçı ve gizli tanıklar?…
Onlardan birinin hikayesini size bugünden anlatayım.
Sonra ötekilerin de isimlerini vereceğim.
Çünkü kendi başımdan geçti.
Silivri mezalimine giden Ergenekon davalarının başında duygularımı yazmıştım.
Zaman beni haklı çıkardı.
Bugün de aynı duygularımı yazıyorum.

1 Kasım 2012 günü Hürriyet’teki odamda oturuyordum.
Birden önüme bir Anadolu Ajansı haberi geldi.
Başlığı aynen şöyleydi:
“Gizli tanıktan Ertuğrul Özkök iddiası"…
Aralarında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, gazeteci Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın bulunduğu 274 sanıklı Ergenekon Davasının Silivri’de oluşturulan özel mahkemede yargılanması sırasında bir “gizli tanık” çıkmış ve beni de bu davaya dahil ettirmek için bir sürü şey anlatmış.

Anlattığı şeyleri okudum.
Bir matbaadan söz ediyor, hayatımda öyle bir matbaanın adını dahi duymadım.
O matbaada basılan bir kitaptan söz ediyor, öyle bir kitabın adını hayatımda duymadım ve öyle bir kitap da yok.
Gizli tanık o matbaadayken ben de oraya gelmişim ve oradan Hürriyet Yazıişleri'ne talimat vermişim.
“Bu kitap Ergenekon davasını bitirecek, bunu manşetten verin” demişim.
Anlattığı ne varsa hiçbirini hayatımda duymamıştım.

Haberi okur okumaz avukatı aradım.
Bu “gizli tanık” hakkında dava açalım dedim.
“Sonuç alamayız, ‘Tanık Koruma Kanununu ile korunuyor” dediler.
“Sembolik de olsa açalım davayı” dedim.
Dedikleri doğru çıktı. O karanlık iftiracı, “Tanık Koruma Kanunu”nun zırhına bürünmüştü.
Önce bir mahkemeden kendine koruma kalkanı çıkardı.

Bunun üzerine Yargıtay’a gidelim dedim.
Benim gibi başka mağdurlar da varmış ve hiç beklemediğimiz bir gelişme oldu.
Yargıtay........

© Samimi Haber