´Kimsin Liz Behmoaras?´
Çok değil, bundan 30 yıl evvel Şalom’un, Nişantaşı Orhan Ersek Sokak’taki ofisindeyiz. Daire küçük bir dubleksti. Girişin hemen yanında çalışma masamda otururken Lizi üst katın merdivenlerinden inip basamaklara yerleşti, eteğiyle dizlerini örttü. “Yeni bir proje geliyor galiba” diye içimden geçirdim. Zira bu konularda uzmandı… Yüzünü avuçlarının arasına aldı ve “Biliyor musun, yakında 40 yaşında olacağım. Garip bir duygu” dedi. Sonra dalgın halinden sıyrılıp işinin başına döndü. Zaman içinde herhangi bir olaya sıkıldığında konuyu değiştirip dikkatini başka yöne yoğunlaştırdığını fark edecektim. Üzülse dahi bir defteri kapatıp hemen yeni bir sayfa açmak yapısında vardı.
↔↔↔
Genelleme değilse de çoğumuzda farklı akrabalık ilişkileri vardır. Hani düğünden davete yan yana geldiğiniz, aslında sevdiğiniz ama nedense yakınlaşmadığınız… Sokakta rastlaştığınızda, ‘mutlaka görüşelim’ temennisinde bulunup, bir türlü fırsat bulamadığınız insanlar…
Şalom’un bana kazandırdığı en büyük hediye Lizi Behmoaras ve Naim Güleryüz’dür. Zaman içinde sınırlı ‘akrabalık’ çok güzel bir dostluğa dönüştü.
Her ikisi de ‘r’leri ‘ğ’ olarak telaffuz eden, gülerek tartışabilen, nokta/virgül tanımadan sohbet edebilen Naim ile Lizi’yi dinlemek........
© Şalom
