Yaz tatili ve ödev: Zorunluluk mu, fırsat mı?
Yaz tatili… Çocuklar için yıl boyunca hayalini kurdukları o uzun serbestlik dönemi. Okul çantalarının bir kenara atıldığı, sabah alarmının sustuğu, zamanın oyunlar ve özgürlükle dolduğu günler. Ancak bu hayal dünyasının içine bir gerçeklik sessizce sızar: yaz ödevleri.
Birçok öğrenci için yaz tatilinde verilen ödevler, ne yazık ki özgürlüğe konmuş bir zincir gibi algılanır. Sayfalarca kitap özeti, problem çözümleri, projeler… Çocuklar için tatilin anlamı değişir: dinlenmek yerine ‘eksikleri tamamlamak’, ‘geride kalmamak’. Oysa pedagojik açıdan bu ödevlerin birer amacı vardır.
Pedagoji bize der ki, öğrenme sürekli bir süreçtir. Beyin, özellikle çocukluk çağında, boş durmaz. Yaz tatilinde tamamen öğrenmeden kopmak, önceki bilgilerde kayıplara neden olabilir. Bu yüzden verilen ödevlerin amacı, öğrenciyi zihinsel olarak aktif tutmak, özellikle temel becerileri (okuma, yazma, matematik gibi) canlı tutmaktır. Ama burada asıl belirleyici unsur, ödevin niteliğidir.
Ezbere dayalı, uzun ve sıkıcı ödevler çocukta hem tatile hem öğrenmeye karşı........
© Şalom
