Fransız Devrimi´nden Dünya Kadınlar Günü´ne: Eşitlik mücadelesinin izinde
Tarih sahnesinde devrimler yalnızca siyasi düzenleri değil, toplumsal yapıları da derinden sarsar. Fransız Devrimi, “Liberté, égalité, fraternité” (Özgürlük, eşitlik, kardeşlik) sloganıyla yalnızca bir monarşiyi devirmekle kalmadı, aynı zamanda bireylerin hak ve özgürlükleri konusunda yeni bir çağın kapılarını araladı. Ancak, devrim sürecinde kadınların rolü ve talepleri çoğu zaman geri planda kaldı. 1791 yılında Olympe de Gouges tarafından kaleme alınan “Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi”, kadınların da eşit haklara sahip olması gerektiğini güçlü bir şekilde vurguladı. Ne yazık ki, onun bu cesur çıkışı dönemin erkek egemen yapısına karşı bir tehdit olarak görüldü ve hayatına mal oldu. Bu trajik son, kadınların hak ve özgürlük mücadelesinin ne denli zorlu bir süreç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Günümüzde, Dünya Kadınlar Gününü kutlarken, tarihten aldığımız bu dersleri unutmamak gerekir. Kadınlar yüzyıllardır sadece oy hakkı, eğitim ve çalışma hakları için değil; aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği, şiddetsiz bir yaşam ve adalet için de mücadele ediyor. Bu ün, yalnızca kutlama değil, aynı zamanda bir farkındalık ve mücadele günü olmalıdır.
yüzyılda hâlâ birçok kadın, eşitsizliğin çeşitli biçimleriyle karşı karşıya. İş dünyasında cam tavanlar, siyasette yeterli temsiliyetin sağlanamaması, eğitim fırsatlarına erişimdeki dengesizlikler ve kadına yönelik şiddet gibi konular, çözülmeyi bekleyen temel sorunlar olarak karşımızda duruyor.........
© Şalom
