menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ne mutlu 'Kökümüz kazınmadı' diyene (mi?)

9 1
10.06.2025

Prens dizisinin 3. sezonunun 2. bölümünde Giray Altınok'un bir repliği var muhterem kârîlerim. Kastedilerek yapılmış olsa tam bir 'resmi tarih eleştirisi' sayılabilir. Hülasası: Bongomya'yı işgal altında tutan Macarlar, merkezden gelen emirle, birliklerini çekip işgali sonlandırıyorlar. O vakte kadar tek işi 'domuz pisliği temizlemek' olan Prens, durumdan vazife çıkarıyor, hemen şehrin çıkış kapısından işgal kuvvetlerini yolcu ediyor. Sonra da saraydakilere çıkışıyor: "Ben bu Bongomya için daha fazla ne yapabilirim bilmiyorum. Altı aydır b.k temizliyorum. Üstüne üstlük Macarları ülkeden tek başıma kovuyorum. Ve size Bongomya bağımsızlık bayramını armağan ediyorum..."

Türkiye'ye devr-i cumhuriyette hediye edilen bayram çoktur malum. 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos... "Taş attım da kolum mu yoruldu?" denir ya, o hesap kârîlerim, zahmet u masrafı olmadığından memleket bayramlara boğulmuştur. Hiçbirşey vermeden hediye vermek böyle yapılır. Tabii, yanlış anlaşılmasın, dizideki durumla Türkiye'nin kuruluşunu eşitlemek istemiyorum. Hayır. Elbette Türkiye'nin kuruluşu dizideki kadar kolay olmamıştır. Her ne kadar İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar vs. 'yukarıdan gelen emirle' terketmiş olsalar da Yunanlılarla illa savaşılmıştır.

Fakat sonrası hazindir. Zira, bin yıldır İslam'ın bayraktarlığını yapmış bu aziz milletin mücahid evladları 'sanki uğruna savaşanlar onlar değilmiş gibi' özbir vatanlarında tukaka edilmişlerdir. Ezanları yasaklanmıştır. Camileri kapatılmıştır. Harfleri değiştirilmiştir. Sarıkları-çarşafları çıkartılmıştır. (Necip Fazıl Kısakürek merhum, bu hali, 'Öz vatanında garipsin, öz vatanında parya...' mısralarıyla ifade eder.) Hatta, altı asır kâfirin göğsüne vurup cihad eden mübarek Âl-i Osman dahi, aniden hain muamelesi görmüştür. Ardından da prenslere devlet u ikbalin yolu açılmıştır.

Filistin cephesindeki hezimetleri-kaçışları hâzâ hatırlanmayan-hatırlatılmayan, resmi tarih tarafından mâzileri-başarısızlıkları asla dillendirilmeyen, hatta tenkidin konusu yapılmaları bizzat yasalarla engellenen bazı komutanlar, gücü ellerine geçirip, 'devletin asıl sahiplerine' Prens'inkine benzer bir sitem etmişlerdir: "Türkiye için daha fazla ne yapabilirim bilmiyorum. İşgalcileri ülkeden tek başıma kovuyorum. Ve size cumhuriyet bayramını armağan ediyorum..."

Geçen de yeğenimle konuştuk bunu. Sordu: "Erdoğan bu kadar seçimi peşpeşe nasıl kazandı amca?" Dedim: "Solun işe yaramazlığı sayesinde..." Tabii çocukcağız izahat istedi. Şöyle genişlettim: "Türkiye solunun bir itikadı vardır: Anadolu'da nefes alan herşey nefesini onlara borçludur. Bu nedenle artık birşey yapmaları lazım gelmez. Ayaklarını uzatıp yatacaklardır.........

© Risale Haber