menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sünnetin Dereceleri

16 0
06.08.2025

Kur'an-ı Kerim “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin.”[1] gibi âyetlerle Hz. Peygambere itaati emreder, ama bu her meselede Onun gibi hareket etmemiz anlamına gelmez. Mesela O yirmi beş yaşında evlenmiştir, evlenmiş olduğu eşi Hz. Hatice kırk yaşında dul bir hanımdır. Buradan hareketle “bir erkek yirmi beş yaşında evlenmeli, eşi de kırk yaşında dul bir hanım olmalı” şeklinde bir çıkarım yapılamaz.

Hurmaların aşılanması olayı konunun örneklerinden biridir. Şöyle ki:

Hz. Peygamber hurmaları aşılayan bir topluluğa uğradı. Onlara “bunu yapmasanız da olur” buyurdu. Ama o yıl iyi bir verim alınamadı. Hz. Peygamber bir zaman sonra onlara tekrar uğradı ve hurmalarının durumunu sordu. Onlar da “Şöyle buyurmuştunuz, biz de öyle yaptık ve sonuç bu oldu” dediler. Bunun üzerine Resûlullah “Siz dünyanızın işini daha iyi bilirsiniz.” dedi.”[2]

Burada “Hz. Peygamberin her hali bizim için bağlayıcı mı?” sorusu hatıra gelebilir. Bunu cevaplandırmak için sünnetin mertebelerini iyi bilmek gerekir. Bediüzzaman bunu şöyle nazara verir:

“Sünnet-i Seniyenin meratibi var. Bir kısmı vaciptir, terkedilmez. O kısım, Şeriat-ı Garra'da tafsilâtıyla beyan edilmiş. Onlar muhkemattır, hiçbir cihette tebeddül etmez. Bir kısmı da nevafil nev'indendir. Nevafil kısmı da iki kısımdır. Bir kısım, ibadete tabi Sünnet-i Seniye kısımlarıdır. Onlar dahi şeriat kitaplarında beyan edilmiş. Onların tağyiri........

© Risale Haber