menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kelamdaki Kapalılık ve Kur'an’ın Müteşabihatı

14 0
07.04.2025

Hollanda’daki görevim esnasında dinleyici olarak katıldığım bir konferansta sayın konuşmacı ele aldığı meseleleri kapalı, anlaşılması zor ifadelerle anlatmıştı. Soru cevap bölümünde kendisine şu ilginç soru yöneltildi: “Anlaşılmamak için özel bir gayret mi sarfediyorsunuz?”

“Kelâmdan maksat, ifade-i meramdır” denilir. Bu haki­katten gafil nice kelâm veya kalem erbabı, bilmece gibi ifadeler kullanmayı hüner zannetmektedir. Hâlbuki asıl hüner, sözün anlaşılır olmasıdır.

Bir Cuma namazı çıkışında, bir arkadaşım vaizle alakalı şöyle dedi: “Hoca derin adammış!”

“Nerden anladın?” diye sordum.

“Anlattıklarından bir şey anlamadım da ondan böyle söyledim” diye cevap verdi.

Bunun üzerine şöyle dedim: “Derin hoca olmanın ölçüsü anlaşılmamak değildir. Herkes seviyeye inemez. Seviyeye inmek seviye ister!”

Cenab-ı Hak, o sonsuz azametiyle beraber, “tenezzülât-ı ilâhiye” tabir edilen in­sanların anlayacağı bir üslûpla insanlara seslenmiştir. Ço­cukla konuşan bir profesörün çocukça tabirler kullanması belâğatın ta kendisidir. Günümüzde bir kısım ehl-i ilmin, hal­kın seviyesine inebilen sade üslûplu çalışmalar yapama­ması ciddî bir noksanlıktır.

Bediüzzaman zor anlaşılan bir kelâmın kapalı ve müşkil oluşunun iki sebepten olabileceğini söyler:

1- Ya kelâmın lafız ve üslûbu perişandır.

2- Veya bununla ifade edilen mana gayet ince ve derindir. Yahut gayet kıymetlidir veya alışılmamış bir manadır. Çok az duyulduğundan güya fehme karşı nazlanmak ve şevki artırmak için kendini göstermemek, kıymet ve ehemmiyet verdirmek ister.[1]

Kur'anda da yer yer zor anlaşılan ibareler bulunur. Birinci sebepten dolayı manadaki kapalılık, beyanı gayet açık olan Kur’ân’a yanaşmamıştır. Kur’ândaki müşkilat ikinci kısımdandır.

Bununla beraber, Peyami Safa’nın da dikkat çektiği gibi, sadelik basitlik demek değildir. Özlü ve girift bir fikri, anlaşılır bir şekilde ifade etmektir.[2] “Yerine göre sadelik bir me­ziyet, yerine göre de kusurdur."[3]

Kur'anın zor anlaşılan kısımları genelde müteşabihât kavramıyla ifade edilen yerlerdir. Mesela Kur'anda “Allah’ın eli”[4] ifadesi geçer. Bunun gibi müteşbih ifadelerle bir kısım derin hakikatler teşbihlerle anlatılmaktadır.

Kur’ân hem avam hem de havassa hitap eder. İnsanların % 80’i avamdır. Havass, (üst........

© Risale Haber