İçtihat kapısı kapalı mı?
Bediüzzaman, İçtihad Risalesinin başında şöyle der:
“İçtihad kapısı açıktır. Fakat şu zamanda oraya girmeye "altı mâni" vardır.” [1]
Bazıları bu cümleden hareketle “Bediüzzaman içtihad kapısını kapatmıştır” gibi bir hükme varırlar. Bu, sathi bir nazarla verilen ve gerçeği yansıtmayan bir hükümdür. Şöyle ki:
-Bediüzzaman, açık bir ifadeyle “İçtihad kapısı açıktır” derken, Onun bu cümlesini tam tersine çevirmek ciddi bir anlama hatasıdır.
-Bediüzzaman, bu çalışmada da numuneleri görüldüğü üzere, -az da olsa- bazı meselelerde içtihad yapmıştır. Kapalı olsaydı, böyle bir şey yapmaz, sadece eskileri naklederdi.
-Ayet ve hadisler sınırlı, meydana gelen olaylar ise âdeta sınırsız olduğundan kıyamete kadar içtihada ihtiyaç olacaktır. Mesela organ nakli, tüp bebek, sigorta, sanal ticaret, borsa, bitcoin, kredi kartı ve kasko gibi durumlar günümüzün meseleleridir. Ayet ve hadislerde doğrudan bunlarla alakalı hükümler yoktur. Bu durumda, bu meseleleri araştıran İslam âlimleri, elbette hem ayet ve hadislerden hem de benzeri meselelere verilen fetvalardan hareketle, bunların hükümlerinin ne olduğunu ortaya koyacaklardır.
-Bediüzzaman’ın İçtihad Risalesinde nazara verdiği hususları günümüzün yeni meseleleriyle ilgili değil, geçmişte halledilmiş fıkhî meselelerle alakalı olarak değerlendirmek gerekir. Çünkü zaten halledilmiş meseleleri yeniden halletmeye kalkmak, her şeyden önce vakit kaybıdır. Bu, “Amerika’yı yeniden keşfetmek” deyiminde anlatılan duruma girer. Bir de bütün meselelerde içtihad yapmak, eski zamana göre daha zordur. Çünkü ahir zamanın manen kurak ikliminde eski zamanın manen bereketli ikliminde yetişen büyük müçtehitler ve otorite mezhep imamları yetişmez.
İçtihad farklılıkları
İçtihad kelimesi günümüz hukukunda da kullanılan kelimelerden biridir. Birbirine benzer durumlarda hâkimler birbirinden farklı kararlar alabilirler. Bu, “hâkimin içtihad yetkisi” olarak değerlendirilir. Bediüzzaman şöyle der:
“Müçtehid olan başka müçtehidin taklidine mükellef değildir.”[2]
Mecellenin kaidelerinden biri de şudur: “İçtihad ile içtihad nakzolunmaz.”[3] Yani bir içtihat diğer içtihadı geçersiz kılmaz. Dolayısıyla bir müçtehit kendi görüşünü mutlak doğru olarak görüp “diğer görüşler batıldır!” diyemez. İmam........
© Risale Haber
