menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İçtihadın Arziliği ve Semaviliği

27 0
04.09.2025

İçtihad ve uzmanlık

İçtihad, Fıkıh ilminde hayli derinleşmeyi ve uzmanlaşmayı gerektiren bir keyfiyet arzeder. Bediüzzaman, uzmanlığın esas olması konusunda şöyle der:

“…Her bir hâcette, o sanatta mütehassıs olana müracaat olmak gerektir.”[1]

“Bir fennin veya bir san'atın medar-ı münakaşa olmuş bir mes'elesinde, o fennin ve o san'atın haricindeki adamlar ne kadar büyük ve âlim ve san'atkâr da olsalar, sözleri onda geçmez, hükümleri hüccet olmaz; o fennin icma-ı ulemasına dâhil sayılmazlar. Meselâ; büyük bir mühendisin, bir hastalığın keşfinde ve tedavisinde bir küçük tabip kadar hükmü geçmez.”[2]

Günümüzde fen veya felsefede söz sahibi bir kısım kimselerin, -hızlarını alamayıp- içtihadî alanlarla ilgili hükümler vermeye çalışmaları tam bir faciadır. Hâlbuki uzmanlıklara riayet, günümüzün genel kabul görmüş esaslarındandır. Bediüzzaman, -biraz da ironik bir şekilde- bu tür garabetlere şöyle dikkat çeker:

“Evet, bir hasta, tıbbı hendeseye kıyas ederek, tabibe bedelen mühendise müracaat edip gösterdiği ilâcı istimal ederse, akrabasına tâziye vermeye davet ve kendisi için kabristan-ı fenanın hastanesine nakl-i mekân etmek için bir raporu istemek demektir.”[3]

Bir hastanın tıbbı mühendisliğe kıyas ederek, doktor yerine mühendise müracaat etmesi fevkalade yanlış bir durumdur. “Bu kimse mühendislikte otorite. Öyleyse tıbta da otoritedir” şeklinde yapılacak bir kıyas, isabetli olmaktan son derece uzaktır. Hatta doktor yerine mühendise gitmek ne kadar abes ise, -her ikisi de doktor olmasına rağmen- göz rahatsızlığından dolayı KBB uzmanına gitmek de aynı şekilde abestir.

Bediüzzaman, dinî ilimler noktasında da şöyle ince bir noktaya dikkat çeker:

“Fakih olmayan, velev ki Usûlü’l-i Fıkıhta müçtehid olsa, icmâ-ı fukahada muteber değildir. Zira o, onlara nisbeten âmîdir.”[4]

Değil Fıkha uzak alanlardan kimselerin içtihadda bulunmaları, içtihada en yakın olabilecek Fıkıh Usülünde müçtehid olan birinin bile içtihadda bulunması doğru değildir. İçtihadda bulunsa bile, Fukahanın icmaında onun görüşü nazara alınmaz.

Mehmed Kırkıncı hocamız bir sohbetinde........

© Risale Haber