Kutub Yıldızı II, Horhor Medresesi!
Kutub Yıldızı II için uzunca bir zamandan beri bekliyordum, tereddüdlerim vardı. İlk cildin okuyucudan göreceği teveccüh, takdir ve tenkidleri görmem gerekiyordu.
Nihayet besmele çekmek müyesser oldu, dualarınızla masaya bir daha oturdum. Ne zaman biter, biter mi; bilmiyorum. Vazifem yazmaya teşebbüsle mahdud, gerisi Cenab-ı Hakk'ın takdir, lütuf ve keremine bakıyor.
Aşağıdaki kısa bölümü teberrüken takdim ediyorum. Umar ve temenni ederim ki, vesilei dua olsun.
[BÖLÜM I] — VAN
HORHOR MEDRESESİ
Bitlis çocukluğunun toprağıydı. Hayata gözlerini o topraklarda açmış, eşyayı orada tanımış, isimleri, kelimeleri orada öğrenmişti. Nereye giderse gitsin, Bitlis'i yanında götürecek, Bitlis'i hep özleyecekti. Nurs'u sayıklayacak, Tağ'ın hülyası gözlerini yaşartacaktı ömrü boyunca.
Ne var ki, kader, beklemediği bir anda onu Van'a sevketmişti. Ömer Paşa'nın vefatı, Şeyh Küfrevî'nin de göçüp gitmesiyle bir bakıma hamisiz kalmıştı; tadını bir parça kaybetmişti Bitlis. Zaten çok fazla da göze batıyordu, bu küçük ve sıkışık şehirde istemese de şöhretiyle dile düşmüştü. Oysa şehir, büyük şeyh ve âlimlerden geçilmiyordu. Birkaçı kendisini sevse bile, çoğunun kıskançlık damarları kabarmıştı.
Tahir Paşa'nın Vana daveti, tebdil-i mekân için iyi bir........
© Risale Haber
