40 vakit
Sohbet sırasında biri "40 gün sonra öleceksin dense ne yaparsın" diye sordu. Cevabı kendisi sıraladı. "Günde bir cüz okursun yok o kadar olmasa da epey okursun, üzülürsün yemek yiyemezsin uyuyamazsın." Şunu yaparsın, bunu yaparsın kabilinden uzayıp giden cümleler...
Sohbet akışı bu minval üzere akmaya başladı, genişledi çeşitlendi... "Allah'a ulaşma, müşahedullah, fenafillah, ölmeden önce ölmek" hangi kelime ve kavramlar ifade edilirse edilsin gerçeğe erişmiş, hakikate ulaşmış. "40 gün” için telaş etmez, “zaten o hazırdır" dedi başka biri.
Fiilden çok "Kusurumu itiraf eder, aczimi ortaya koyarım" genişleyen meclisteki seslerden biri idi.
Tahminim "40 günü" 40 kişiye sorsak 40 ayrı cevap alırız. Hele şehrin işlek caddelerinde anket yapsak ne cevaplar gelir; ehli dünya cevabı ayrı, ehli ukba cevabı ayrı, renk renk,........
© Risale Haber
