Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren 1937’ye kadar irili ufaklı 19 Kürt isyanı yaşanmıştır. Mesele açıktı, Genç Cumhuriyeti doğmadan boğmak. Çarlık Rusya ve ardından Sovyetler Birliği, elbette BATI Entelijansiyası (Aydınlar Topluluğu)’nun desteklediği, içimizde zehirli bir ur oluşturarak her adımımızı akamete uğratmaya çalışmıştır. En az 1000 yıllık kardeşliği zehirlemek için kripto Ermeni unsurlarının da kullanıldığı terör yapıları ile hedeflenen Türk Devleti’nin varlığıdır.

Müslüman Kürtler ile 1000 yıldır yaşayan biz Türkleri kim ve niçin ayırmak, kanlı bıçaklı kılmak için çaba harcanıyor. Kimler, Dicle’nin kuzularını yemek istiyorlar?

En çarpıcı örnek Şeyh Sait ayaklanmasıdır. İsyanın çıkış süreci, sebep ve gerekçeleri ayrıca irdelenebilir. Farklı hükümler, sonuçlar çıkarılabilir. Ama değişmeyen bir gerçek, Genç Cumhuriyet’in Musul Vilayeti sorununu çözmek için attığı adımlara denk geldiğidir.

Batı kamuoyunda, “Kürtler, Türklerle birlikte yaşamak istemiyorlar” algı ve imajı oluşturuluyordu. Konu Milletler........

© Pusula Gazetesi