5. Kolu budamak yeterli mi?-4
Türkiye, 5. Kol faaliyetlerine sıklıkla uğramış bir ülke. Batı ülkelerinin tamamı nükleer enerjiye sahip olurken, Türkiye’de sözde “yeşiller” grubu ve çevreci STK’lar marifetiyle sürekli engellendi. Başımızda “demoklesin kılıcı” gibi sallandırdıkları ABD, Almanya, Fransa, İngiltere başta olmak üzere ülkeler nükleer santrallere sahipler.
Oysa, “Enerji, modern toplumların kalkınmasında ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edilmesinde temel bir yapı taşıdır. Hızla artan nüfus, kentleşme ve sanayileşme gibi dinamikler, enerji talebini her geçen gün artırırken aynı zamanda bu talebi karşılayacak sürdürülebilir ve güvenilir enerji kaynaklarının önemini de vurgulamaktadır. Bu bağlamda nükleer enerji yalnızca enerji arz güvenliği sağlamada değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma, çevresel sürdürülebilirlik ve millî güvenlik hedeflerine ulaşmada da stratejik bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.” (Kaynak: Prof. Talha Köse/MİA Başkanı)
Türkiye’de nükleer enerji çalışmaları 1956 yılında başlıyor. Akkuyu ve Sinop başta olmak üzere yer belirleme çalışmaları da yapılıyor. Fakat bir el “5. Kol” sürekli büyük toplumsal........
© Pusula Gazetesi
