menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"Ben o parlak süngülü askerlerin en önündeydim"

11 1
30.08.2025

Ağustosun Otuzu, Büyük Zaferin 101.Yılı...

Zaferler ayının en önemli günü, Türk Milleti’nin en büyük bayramı…

30 Ağustos, bir milletin var olma ya da yok olma mücadelesine noktanın konduğu gün...

Türk Milletinin kendisine vurulmak istenen esaret zincirini kırdığı, ‘Türk Milletini geldiği Orta Asya bozkırlarına sürmek’ isteyen mütecavizlere kocaman bir şamarın indirildiği ve Anadolu’ya yeniden Türk Mührünün kesin bir şekilde vurulduğu gün 30 Ağustos…

Bu açıdan 30 Ağustos tarihi iyi irdelenmeli ve kavranmalıdır…

İşte bir-iki alıntı;

Yunus Nadi’nin Ankara’da çıkan gazetesi ‘Anadolu’da yeni Gün’ 31 Mayıs 1921 günlü sayısında Arap Türk ittifakı meydana gelebileceği korkusu İngiltere’yi sarmıştır...’ manşeti ile çıkıyor,

Öyle ki, İngiltere’nin Başbakanı Lloyd George 14 Nisan 1921’de Türk-Yunan savaşında İngiltere’nin kesin tarafsızlığını tüm dünyaya ilan eden notayı Atina’ya verip, Parlamentoda yöneltilen bir soruya ‘Türkler ile teknik yönde savaş halinde ve Türk-Yunan savaşında tarafsız kalacaklarını...’cevabını vermiştir.

İngiltere’de durum böyle iken, Ortadoğu’da bambaşkadır....

Zafer müjdesini Şam Müftüsünün ilan etmesi üzerine, Şam’da şenlikler yapılıyor; camilerde mevlitler okutuluyor, Mustafa Kemal’e Seyfü’l İslam (İslamın Kılıcı) deniyor ve Selahattin Eyyubi ile birlikte resmedilmiş posterleri dağıtılıyor...

Taha Akyol’un ‘Ama Hangi Atatürk’ isimli eserinde yazdığı üzre Mustafa Kemal, İslam Dünyasında ‘İslamın kurtarıcısı, Hz.Muhammed’in yolladığı kılıcı...’olarak görüldü.

Alman Doğubilimci Dagobert von Mikusuch’un ‘Gazi Mustafa Kemal, Avrupa ile Asya Arasındaki Adam’ isimli eserinde belirttiği gibi Sakarya Zaferi, Doğu milletlerinin Avrupa’yla boy ölçüşebildiğini göstermektedir....

Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışıyla birlikte, Türk Milletinin içinde bulunduğu karamsarlık ve umutsuzluk yerini inanca ve umuda bırakır.

Erzurum’da Milli Misak’ın ilk imzası atılır ve tüm dünyaya Türk Milletinin özgürlük ve bağımsızlık iradesi haykırılır.

Erzurum Kongresi’nde Milli İradenin tüm yurda hakım kılınacağı düşüncesi altı çizilerek belirtilir.

Bu aynı zamanda Milli Mücadelenin başarıya ulaşmasından sonra kurulacak devletin yönetim şeklinin de........

© Pusula Gazetesi