menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bitti ve Başlıyor

22 19
16.05.2025

Sürecin salimen ilerleyip, Kürt meselesinin öngörülebilir bir gelecekte bir kez daha hukuk ve siyaset zemininden çıkmaması için kapsamlı reformlar yapılması gerekirken, sürecin seyrinde ve söz konusu reformların yapılmasında etkili olacak görünen aktörlerin öncelikleri farklı. Bu da sürecin seyrini belirsiz kılıyor.

Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrı üzerine yazdığım Perspektif yazısının başlığı da aynıydı: Bitti ve Başlıyor. Bu başlıkla yazdığım ilk yazıda şunu öngörmüştüm: “Birkaç ay içerisinde PKK fesholunmuş, Türkiye’deki silahlı kalkışma da sona ermiş olacak.” Çevresel şartların gidişatı ve diğer işaretlerle beraber okunduğunda, Öcalan’ın açıklaması PKK’nin silahsızlanması işinden geri dönüş ihtimalinin kalmadığını gösteriyordu. PKK’nin 5-7 Mayıs’ta topladığı 12’nci kongresinde aldığı silahsızlanma ve fesih kararı bu öngörüyü doğrulamakla kalmadı, az sayıda yorumcunun Bahçeli’nin Tuncer Bakırhan’la el sıkıştığı 1 Ekim 2024’ten sonra yaptığı “bu kez iş ciddi” tespitini de haklı çıkardı. Hülasa, gerçekten bitti ve başlıyor. Sürecin silahsızlanma ve fesih kısmı bitti, Kürt meselesinin siyaset ve hukuk zeminine çekilmesi kısmı başlıyor.

Öte yandan, bugüne kadarki seyri hakkında kuvvetli fikirlere sahip olduğum sürecin bundan sonrası için net bir öngörüm yok. Bundan sonraki birkaç ayda da ne olabileceğini aşağı yukarı tahmin etmekle beraber, sürecin fesih ve silahsızlanmanın tamamlanmasıyla başlayacağı öngörülen Kürt meselesinin siyaset ve hukuk zeminine çekilmesi safhasında neler olabileceğini kestirmek kolay değil. Ekim 2025’e kadar olacaklar aşağı yukarı belli. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde PKK fesih ve silahsızlanma kararını pratiğe geçirirken, devlet de Öcalan’ın sürecin bundan sonraki kısmına daha yoğun biçimde dahil olmasının önünü açacak ve hasta tutuklulardan başlayarak DEM’li siyasilerin ve PKK’li hükümlülerin salıverilmesini ve ‘eve dönüşü’ mümkün kılacak düzenlemeleri gerçekleştirecektir. Türkiye siyasetini Kürt meselesinin hukuk ve siyaset zeminine çekilmesinin eşiğine getirecek bu adımlardan sonra ne olup biteceğini kestirmekse çok kolay değil.

Farklı İhtiyaçlar, Doğurgan Dinamikler

Ekim 2025’ten sonra ne olabileceğini kestirmeyi güçleştiren esas sebep şu: Sürecin salimen ilerleyip, Kürt meselesinin öngörülebilir bir gelecekte bir kez daha hukuk ve siyaset zemininden çıkmaması için kapsamlı reformlar yapılması gerekirken, sürecin seyrinde ve söz konusu reformların yapılmasında etkili olacak görünen aktörlerin öncelikleri farklı ve süreç istikrarsızlık........

© Perspektif