Mahalle Yanarken İran Yanlısı Iraklı Milislerin Derdi ve Reformun Gerekliliği
Irak’ta İran yanlısı milis güçlerin devlet içindeki nüfuzu, milis-milis çatışmalarıyla görünür hale gelirken, bu durum kontrolsüzlüğün geldiği noktayı da ortaya koyuyor. Haşdi Şaabi’nin içindeki hizipleşmeler ve şahin grupların devlete karşı takındığı tavır, kurumsal reform ihtiyacını daha da yakıcı hale getiriyor.
- MEHMET ALACA
- 5 Ağustos 2025
Ortadoğu’nun yeni bir jeopolitiğe koştuğu ve İran’ın ABD ve İsrail’in gadrine uğradığı bir konjonktürde Tahran yanlısı Şii milisler Irak’ta siyasetin sinir uçlarını güçle test etmeye devam ediyor. Geçen hafta Bağdat Tarım Müdürlüğüne atanan Haşdi Şaabi mensubunun göreve başlamak isterken yine başka bir Haşdi Şabi üyesi olan eski müdürün görevi devretmek istememesi üzerine çıkan ve ordunun müdahale ettiği çatışmada üç kişi öldü.
Irak’ta İran yanlısı milis güçlerin domine ettiği Haşdi Şaabi bünyesindeki şahin gruplardan Ketaib Hizbullah’ın yeni atamaya karşı çıkmasıyla başlayan çatışma ülkede milis güçlerin kontrol altına alınması gerektiğini yeniden gösterdi. Her ne kadar Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani “sümenaltı edilecek” bir soruşturma emri verse de Haşdi Şaabi, ABD ve İsrail’in İran’a yönelik uyguladığı maksimum baskı stratejisinden nasibini alacak. Bu nedenle Bağdat hükümeti, yapısal soruna dönüşen milis güçleri ABD ve İsrail’in gazabından korumak ve ülkenin selameti için gerçekçi bir reforma gitmek zorunda. Aksi halde en geç Irak’ta kasım ayında yapılacak seçimlerin ardından Iraklı milislerin de Hizbullah ve Devrim Muhafızları güçlerinin yaşadığına benzer bir dekapitasyonla yüzleşmeleri muhtemel. Yani Irak için öngörülemez bir siyasi kaos ufukta beliriyor.
Haşdi Şaabi 101
Türk dış politikasının son yıllarda önemli enerji sarf alanlarından biri olan Haşdi Şaabi, Türkiye’de pek çok kesim açısından bölgeye dair çoğu dinamikte olduğu gibi ilgiye mahzar olamıyor. Bu nedenle “resmi milis güç” olarak nitelenebilecek örgütü biraz tanımlamakta fayda var.
IŞİD’in 2014’te Musul’a yürümesinin ardından ülkenin en büyük Şii dini otoritesi Ayetullah Ali Sistani’nin cihat fetvası üzerine bir araya gelen çoğunluğu Şii milis güçlerinden oluşan ve “halk yığınları” olarak çevrilebilecek Haşdi Şaabi, 2016’da parlamento kararıyla güvenlik mekanizması bünyesinde resmi hüviyet elde etti. Zaman içerisinde Sistani ve Şii lider Mukteda es-Sadr’a yakın milis grupların çekilmesiyle İran yanlısı güçlerin hegemonyasına giren örgüt böylece yerel, bölgesel ve küresel tartışmaların daha fazla radarına girdi. Bugün yaklaşık 240 bin milisi bulunan örgüt, ülke bütçesinden yıllık 3 milyar doları aşan fon almanın yanı sıra Tahran’dan da eğitim ve teçhizat desteği alıyor.
Kurulduğunda parçalı bir yapısı bulunan ancak IŞİD’in yenilgiye uğratılmasından sonra nispeten homojenleşen Haşdi Şaabi artık bir milis gücünün ötesinde. Askeri ve sosyolojik konsolidasyonu tahkim eden örgütün siyasi uzantıları, 2021’de Irak seçimlerinin ardından devletin yürütücü gücü ve siyasetin belirleyicisi haline geldi. Mevcut Başbakan Sudani’yi de bu milis güçler seçti. Yine Haşdi Şaabi ülkede kayıtdışı başta olmak üzere ekonomik hayatta da siyaset ve zor yoluyla varlığını pekiştiriyor. Buna karşın, Haşdi Şaabi bünyesindeki milis güçler arasında rekabet ve İran ile ilişki boyutu milis-siyaset denkleminde gerilimleri daim kılsa da lağvedilmesi veya tamamen devlet kontrolüne alınması konusunda hem ABD’nin hem de Irak’ta belli güçlerin gündeminden düşmüyor. Irak, Haşdi Şaabi’yi kurumsallaştırarak ve meşrulaştırarak kontrol altına almaya çalışırken, İran örgüt üzerindeki etki alanını daha da genişletmek istiyor. ABD ise şu an zor olsa da yapının tamamen feshedilmesini bekliyor. Ancak siyaset-ekonomi-güvenlik mekanizmasıyla iç içe geçmiş örgütün yasal bağlamı da reform veya fesih için bir sınırlılık.
Yasa Tasarısı ve Eli Kulağında “Derin Devlet”
Haşdi Şaabi........
© Perspektif
