menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’nin Sosyoekonomik Haritası Ne Söylüyor

24 0
06.09.2025

TÜİK’e göre en üst ve üst seviye grubunda yer alan hanehalklarının yaklaşık üçte biri İstanbul’da bulunuyor. Anadolu’daki küçük ilçelerin yaşlanan yapısıyla İstanbul’un merkezileşmiş gücü sosyoekonomik dengesizliği büyütüyor. Türkiye’de bölgesel kalkınmadaki eşitsizlikler ise uzun süredir varlığını sürdüren yapısal bir sorun.

TÜİK geçtiğimiz hafta ilk kez Sosyoekonomik Seviye (SES) haritası yayımladı ve bu veriler, ülkenin farklı bölgelerindeki eşitsizliklere yeni bir bakış sundu. Sosyoekonomik seviyesi en yüksek il ve ilçeleri tahmin etmek zor değil. Büyükşehirlerin gelişmiş merkezleri listenin üst sıralarında yer alıyor. Asıl dikkat çekici olan nokta, en düşük skorların alışıldığı gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da değil, Orta Anadolu ile Batı Karadeniz’in küçük ilçelerinde yoğunlaşmasıydı.

Bu tablo, metodolojik ayrımların ölçüm sonuçlarına nasıl yansıdığını, taşrada yaşlanma olgusunun sosyoekonomik kırılganlıkları nasıl artırdığını ve Türkiye’nin tarihsel göç hareketlerinin günümüzdeki bölgesel dengesizliklerle nasıl kesiştiğini anlamak açısından önemli ipuçları sunuyor.

SES ve SEGE: Metodolojik Ayrımın Önemi

Bir yerin sosyoekonomik olarak gelişmiş olması, o bölgenin ekonomik refah, sosyal hizmetler, sosyal ve kültürel olanaklar, kentsel ve fiziksel altyapı, yaşam kalitesi ve toplumsal fırsatlar bakımından ortalamanın üzerinde bir düzeye ulaşmış olduğunu ifade eder. Sosyoekonomik gelişmişlik kavramı daha çok yerleşim birimlerini (ülke, bölge, il, ilçe vb.) tanımlamak için kullanılıyor.

Birey ya da hanehalkı düzeyinde ise genellikle sosyoekonomik seviye (SES) veya sosyoekonomik statü terimi tercih ediliyor. SES; bireyin gelir düzeyini, eğitim durumunu, meslek prestijini ve kimi zaman sosyal/kültürel sermayesini kapsar. Bu göstergeler, bireyin toplum içindeki konumunu veya fırsatlara erişim düzeyini belirler.

Bu ayrım önemli çünkü hangi birimin (yerleşim mi, hanehalkı mı) esas alındığı ve hangi göstergelerin kullanıldığı, ortaya çıkan skorun niteliğini doğrudan belirliyor. Nitekim bu tüm endeks ve araştırmalar için geçerli. Bu bağlamda TÜİK’in geçtiğimiz hafta yayımladığı Sosyoekonomik Seviye (SES) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2022 yılında yayımladığı Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (SEGE) Araştırması metodoloji ve sonuç bakımından birbirinden ayrışıyor.

Tablo. SES ve SEGE Araştırmalarının Karşılaştırması

AraştırmaAraştırmacı Kurumİstatistik BirimiÖlçüm YıllarıKullanılan GöstergelerSosyoekonomik Seviye (SES) SkoruTÜİKHanehalkı2022–2024Eğitim Bileşeni
Gelir Bileşeni
Meslek BileşeniSosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (SEGE)T.C. Sanayi ve Teknoloji BakanlığıYerleşim Yeri (İlçe)2018–2021Demografi Değişkenleri
İstihdam Değişkenleri
Eğitim Değişkenleri
Sağlık Değişkenleri
Finans Değişkenleri
Rekabetçilik Değişkenleri
Yenilikçilik Değişkenleri
Yaşam Kalitesi Değişkenleri

SES, hane halkının sosyoekonomik statüsünü ölçerken; SEGE, yerleşim birimlerinin gelişmişlik/kalkınmışlık düzeyini ortaya koyuyor. Bu açıdan istatistik birimlerinin farklı olduğunu söyleyebiliriz. SEGE, bir yerleşim yerindeki net göç hızından hizmet sektörünün payına, kişi başına düşen hekim,........

© Perspektif