Güç Biter, Hakikat Kalır
- EMİNE UÇAK ERDOĞAN
- 19 Ocak 2025
Devlete, onun imkânlarına ve dahi ötekine alan daraltmasına yaslanmayla yapılan üretimlerle kültürel iktidar ancak dönemlik elde edilir. Kalıcılıksa sözün, eylemin gücüne ve onu söyleyenin hakikatine bağlı.
Geçtiğimiz haftalarda gündeme damgasını vuran konulardan biri, her seferinde başka bir vesileyle gündeme gelen ‘kültürel iktidar’ tartışmalarıydı. Gassal dizisiyle başlayan tartışma, dizi sektöründeki tekelleşme etrafındaki iddialarla büyüdü ve her zamanki gibi yargı devreye girdi. Geçen yıl Kanun Hükmü belgeseli etrafında kültürel iktidar tartışmalarıyla ilgili şöyle bir değerlendirme yapmıştım: “Toplumsal yapıyı, sosyal ve kültürel olarak değiştirmek, başka bir deyişle siyasi iktidarı kültürel iktidarla taçlandırmak iktidarlar için gerekli bir durum olarak görülebilir. Ama asıl sorun bunun tam da eleştirildiği gibi tahakküm ve güçle yapılmaya çalışılması. Gazetecilerin, sanatçıların, akademisyenlerin hedef gösterilmesi, tutuklanması, konserlerin iptali, festival yasakları ve daha birçok konuyu bu kapsamda değerlendirmek mümkün.
İktidar ve destekçileri, kamu kurumlarını ve gücünü kendi ideolojik düşüncelerinin ve yaşam tarzının güvencesi kılmakla yetinmek istemiyor; ötekilerin güvencesizliğinin aparatı haline getirmek istiyor. Katılmadıkları, onaylamadıkları görüşlerin, düşüncelerin kamusal alandan tamamen silinmesini, filmlere konu edilmemesini, edilse de kitlelere ulaşmamasını istiyor. Kurumlar da çoğu zaman iptal-yasak ve davalarla bu talepleri yerine getiriyor.”
Bugün ise daha da vahim bir vasattayız. Yerel yönetimden sivil topluma, akademiden kültür alanına, medyaya en temel alanlarda adil olmayan rekabet kuralları işletiliyor. Yerel yönetimlerden başlayalım; iktidar seçimler istediği gibi sonuçlanmazsa yaşanabileceklerin işaretini ‘hizmet gelmez’ gözdağıyla ortaya koymuştu ama doğrusu her geçen gün artan bu çifte standart uygulamayı da kimse beklemiyordu. Bir yanda kayyum atamaları bir yanda SGK borçları, konserler, kreş tartışması ve en sonunda da suçlamaların inandırıcı olmadığını bizzat ittifak üyelerinin bile belirttiği bir operasyon. Cumhurbaşkanı vaktiyle kendi belediye başkanlığı döneminde bazı kararlarının imzalanmaması üzerine “Merkezi hükümet bize adeta politik terör uyguluyor” cümlesini kullanmıştı. Şimdi yaşananlara kendi maruz kalsa nasıl adlandırırdı? En........
© Perspektif
