menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’nin Nüfus Gerçeği: Sayılardan Fazlası

10 0
03.11.2025

Yıllardır nüfus meselesine özel bir ilgiyle yaklaşıyorum. Daha önce Dünya Gazetesi’nde de yazmıştım: bir ülkenin kaderi, yalnızca ekonomik göstergelerde değil, nüfus piramidinin eğrisinde gizlidir. Türkiye o eğrinin yönünü sessizce ama kararlı biçimde değiştiriyor. TÜİK verilerine göre toplam doğurganlık hızı 2001’de 2,38 iken 2023 itibarıyla 1,51’e düştü. Yani artık nüfus kendini yenileyemiyor. Bir başka ifadeyle, Türkiye demografik eşiğin altına inmiş durumda.

Bu tabloya bakarken Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllardır dile getirdiği “en az üç çocuk” çağrısını hatırlamamak imkansız. Zamanında bu söylem kimi çevrelerce ideolojik bir çıkış olarak görülmüştü. Oysa bugün rakamlar, o çağrının arkasında ciddi bir demografik öngörü olduğunu kanıtlıyor. Çünkü bu yalnızca nüfus artışı meselesi değil; sürdürülebilir kalkınmanın, sosyal güvenlik sisteminin ve ekonomik dinamizmin temeli. Eğer bir ülke kendini yenileyemiyorsa, geleceğini ithal etmek zorunda kalır.

Ben bu konuyu daha önce “yenilenme oranı krizi” olarak tanımlamıştım. Zira doğurganlık oranı 2,10’un altına indiğinde, bir nesil kendinden sonrakini sayıca yerine koyamaz. Bugün Türkiye, Avrupa’nın yaşlanan ülkelerine benzer bir çizgiye yönelmiş durumda. 65 yaş üzeri nüfus oranı yüzde 10’u geçti;........

© Para Borsa