menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cemre Yoldaş yazdı:  FOMO: KAÇIRMA KORKUSU NEDEN YATIRIMLARINIZI BATIRABİLİR?

10 0
24.02.2025

Kaçırma Korkusu (FOMO) Nedir?

Kaçırma korkusu (“Fear of Missing Out”, FOMO), modern psikoloji ve nörobilim çerçevesinde bireylerin karar alma mekanizmalarını derinden etkileyen bir olgudur. FOMO, bireylerin bir fırsatı ya da sosyal bir bağlantıyı kaçırdıkları hissiyle harekete geçmesini tetikleyen karmaşık psikolojik ve nörolojik bir durumdur. Bu fenomenin kökenleri, insan beyninin sosyal çevreye adapte olma ve hayatta kalma mekanizmalarıyla yakından ilişkilidir.

Psikolojik olarak FOMO, bireylerin sosyal bağlantı kurma ihtiyacı ve kendini başkalarıyla karşılaştırma eğiliminden kaynaklanır. Sosyal Karşılaştırma Teorisi (Social Comparison Theory), bireylerin kendi değerlerini ve başarılarını değerlendirmek için çevrelerindeki insanlarla karşılaştırma yapmaya eğilimli olduğunu belirtir. Bu karşılaştırmalar, bireylerde yetersizlik hissi yaratabilir ve bu hissiyat, bir şeyi kaçırma korkusunu tetikleyebilir. FOMO, özellikle sosyal medyanın yaygın kullanımıyla daha belirgin hale gelmiştir. Sosyal medyada sıkça görülen “herkes mutlu, başarılı ya da eğleniyor” algısı, bireylerin kendi yaşamlarını daha eleştirisel bir şekilde değerlendirmelerine neden olabilir. Bu algı, kaçırılan fırsatların değerini abartma ve bireylerin mantıksız kararlar almasıyla sonuçlanabilir.

Nörobilimsel olarak ise FOMO, dopamin sistemiyle yakından ilişkilidir. Dopamin, beyindeki ödül mekanizmasını yöneten bir nörotransmitterdir ve bireylerin zevk ve tatmin hislerini düzenler. FOMO yaşayan bireyler, sosyal çevrelerinde meydana gelen olaylardan haberdar olmadıklarında dopamin salınımını tetikleyen bir çeşit “eksiklik hissi” yaşarlar. Beynin bu eksikliği telafi etmek için harekete geçmesi, bireylerin irrasyonel davranışlar sergilemesine yol açabilir. Mesela, sosyal medyada başkalarının deneyimlerini görmek, beyinde bir “dışlandım” ya da “geri kaldım” sinyali oluşturarak bireyleri sosyal bağlantılarını artırma ve benzer deneyimlere ulaşma arayışına iter.

Ayrıca, amigdala ve prefrontal korteks arasındaki etkileşim de FOMO’nun ortaya çıkmasında kritik bir rol oynar. Amigdala, beyindeki duygusal yanıtları yönetirken, prefrontal korteks karar alma ve mantıklı düşünme becerilerinden sorumludur. FOMO durumunda, amigdala yoğun bir “korku” sinyali göndererek bireyin prefrontal korteksin etkili karar alımı yapmasını zorlaştırabilir. Bu nörolojik mekanizma, bireylerin aceleci kararlar almasına ve uzun vadeli olumsuz sonuçları göz ardı etmesine neden olabilir.

Bununla birlikte, FOMO’nun evrimsel bir temeli de vardır. Atalarımızın sosyal gruplarından ayrı kalma korkusu, hayatta kalma ihtimallerini düşürüyordu. Bu nedenle, sosyal bağlantıları koruma ve gruptaki “fırsatları” yakalama becerisi, evrimsel bir avantaj olarak ortaya çıkmıştır. Modern dünya koşullarında bu evrimsel adaptasyon, finansal ve sosyal alanlarda mantıksız kararlar alma şeklinde tezahür edebilmektedir.

FOMO’nun Finansal Yansımaları

FOMO, finansal piyasaların dinamiklerini de derinden etkileyerekj bireylerin irrasyonel kararlar almasına yol açabilir. Bu korku, bireylerin piyasalardaki fırsatları kaçırma endişesiyle hareket etmesine neden olarak genellikle manipülatif ve spekülatif dalgalanmaları tetikler. Bireyler, finansal piyasaların karmaşık yapısında bilinmezliklerle karşılaştıklarında, genellikle sosyal etkilerden ve güncel piyasa trendlerinden etkilenirler. Bu etkileşim, bireylerin karar alımında temel oluşturan bilginin yerini duygusal tepkilere bırakmasına neden olabilir.

FOMO’nun finansal piyasalardaki en belirgin etkisi, piyasa balonlarının oluşumudur. Yatırımcılar, belirli bir varlığın fiyatının hızla artış gösterdiği bir durumda, bu artışı kaçırmaktan korkarak aceleci kararlarla alım yapabilirler. Bu durum, fiyatların suni bir şekilde yükselmesine yol açar ve gerçek piyasa değerlerinden kopmuş bir balon oluşur. 17. yüzyılda Hollanda’daki “Lale Çılgınlığı” bu fenomenin tarihsel bir örneğidir. Lale soğanlarının fiyatları astronomik seviyelere ulaşmış, ancak bu fiyatların gerçek ekonomik temellerle desteklenmemesi balonun patlamasına ve ciddi mali kayıplara yol açmıştır. Benzer bir şekilde, 2000’lerin başlarında “Dotcom Balonu” olarak bilinen olayda teknoloji hisseleri üzerine yoğun bir FOMO etkisi gözlemlenmiştir. Yatırımcılar, teknoloji şirketlerinin gelecekteki potansiyellerine aşırı bir iyimserlikle yaklaşmış ve bu şirketlerin hisse fiyatlarını reel değerlerinin çok üzerine taşımıştır. Balon patladığında, bu hisselere yatırım yapan bireyler büyük kayıplarla karşılaşmıştır.

FOMO’nun bir başka finansal yansıması, bireylerin portföylerini gereksiz risklere açmasıdır. Rasyonel karar alımında bireylerin risk ve getiriyi dengelemesi beklenir. Ancak FOMO etkisi altında olan bireyler, genellikle aşırı iyimser bir şekilde piyasa hareketlerine katılır ve potansiyel kazancın cazibesine kapılır. Bu durum, portföylerin risk dengesinin bozulmasına ve uzun vadede yıkıcı kayıpların yaşanmasına sebep olabilir. Örneğin, 2021 yılında Robinhood gibi bireysel yatırımcılara yönelik uygulamaların yaygınlaşmasıyla “GameStop” hisselerinde gözlemlenen ani fiyat artışları, bireylerin irrasyonel kararlar almasına neden olmuştur. Sosyal medyada organize olan yatırımcılar, fiyat artışını desteklemek için yoğun bir şekilde alım yapmış, ancak bu sürecin sonunda ciddi zararlarla karşılaşmıştır.

Ayrıca, FOMO etkisi bireylerin finansal okuryazarlık seviyesine bakmaksızın herkesi etkileyebilir. Deneyimli yatırımcılar bile pazarın genel havasından etkilenerek irrasyonel kararlar alabilir. Finansal piyasaların sosyal yapısı, bireylerin grup davranışlarına uyum sağlama eğilimini körükler ve bu eğilim bireysel analizlerin yerini alabilir. Bu........

© Para Analiz