Okura açık mektup 2
Mesela bir önceki yazıda yeralan şu cümlelere gelen cevapları aktarıyorum:
… terk edilmiş adam, terk eden kadın ile son kez buluşmaya gidiyor. Kadının ev anahtarının bir kopyası adamda imiş, kadın anahtarı geri istemiş. Şimdi, 30 sene sonra insan şöyle düşünüyor: “Kadın kilidi değiştirse, anahtar için adamla görüşmesine gerek kalmazdı.” (Tartışmaya müsait)
Okur : Kadının içindeki “merak duygusu” yükseldiyse o evden taşınmış bile olsa o anahtar için arayabilir :))
İlhami: Merak duygusunu azıcık açar msn?
Okur: Merak duygusu özlemenin kibar adıdır.
İlh.: Bu kibarlık öldürür mü bizi? Bir dolaylama olduğunu söyleyebilir miyim? Ve bir korunma biçimi, temkin hali vs
Okur: söyleyebilirsin .. öldürmez ama süründürür .. Bi bakarsın kitaptaki gibi 30 yıl geçmiş. aha alternatif Müzeyyen yazacağım bu gidişle…
Diğer okur: İnsan bişeyin bittiğini bilse bile, bitirmeyi kendi istese bile somut şekilde görmek istiyor. Kilidi değiştirebilirdi ama göremezdi kapanışı o zaman. anladım ben o kadını :))
Çok kıymetli katkılar bu cevaplar. Düşünceleri, duyguları çeşitliyor, besliyor.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku adlı anlatı, terk edilmiş adamın (terk edilmiş demeyelim de anlatı kahramanı diyelim) evden sokağa havalı çıkışı ile başlar:
“Tütünümü, anahtarımı aldım, evden tam çıkıyorum, bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim. Önemsemedim. Yol, bana uygun bir ruh önerebilirdi. Kapıyı çektim, kilidin dili yuvasına otururken ‘Nereye?’ dedi. Aldırış etmedim, çıktım.”
Kapılar ve kilitlerinin sesleri sonraki sayfalarda da devam eder: “Neticede yine kapıyı göstermişlerdi. Bu kapıları tanıyordum. Kapanırken enteresan sesler çıkarıyorlardı.”
“Kapıyı yavaşça çektim. Kilidin dili yuvasına otururken, ‘Nereye?’ der gibi bir ses çıkardı.” Veya: “Kapı, çocuğun ardından kendi ağırlığı ile hareket ederek yavaşça kapandı. Kilidin dili yuvasına otururken, tarifi imkânsız bir ses çıkardı.”
(Bu metni kaleme alan ben ile Müzeyyen’in yazarı aynı kişiyiz. Fakat aramızda 30 senelik fark var. Artık ne kadar “aynı kişi”leriz emin değilim. Bu nedenle ondan “yazar” olarak söz edeceğim. Ve onun metinlerini, konuşmalarını italik olarak........
© P24
