Okumalar, değinmeler
Bu yazı bayram günlerine denk gelecek. Yoksulluk/yoksullaştırma konusuna devam ediyorum. Aziz İnsanlık (İletişim Yayn.) adlı kitapta yer alan bazı cümleleri aktaracağım. Aziz İnsanlık, kitap olmadan önce P24 Blog’da yine “okumalar, değinmeler” başlığı altında tefrika ediliyordu.
Akhisar tütüncü idi. Hâlâ öyle mi bilmiyorum. Tütün işçilerinin arasında muhacirler vardı. Balkan muhacirleri, Dersim’den 1938 sürgünü, sürgün denilen eylemi kâğıda yazılı hale getiren, resmileştiren mecburi iskân kanunu ile gelmiş aileler.
Kanun ve resmiyet deyince herkesin kan dolaşımı yavaşlar bu memlekette. Devlet kutsanır ve yüceltilir ama neticede işi kitabına uyduran bürokratik bir mekanizmadır. Kendine göre bir dili, kelimeleri vardır. Bunun demokratik versiyonu olduğuna inananlar var. Bazı çıkışsızlıklarda uzak ihtimallere inanmak bir tür kaçıştır. Kovalayanı yoktur. Şahıs kendi içine çöker.
Demokratik bir toplum/kamusal hayat için elini taşın altına koyanları, yukarıdaki cümlemden tenzih ederim.
Aziz İnsanlık’tan aktarmaya devam ediyorum: Anneannem Zekiye Hanım, 1938 Dersim tertelesi/kıyımı sürgünü. Devlet dilinde “menfi”. Yani “olumsuz”. Zekiye Hanım üç dil biliyor: Kırmancki, Ermenice, Türkçe. Kocası öldürülmüş, çocukları ile Balıkesir, Susurluk civarında bir Çerkes köyüne yerleştirilmiş. Çocukları köy sokaklarında oynaşıyorlar, eve gelmeleri için çağırıyor: “be be”.
60 sene sonra gidip Çerkes komşuları buldum. Teyzemin çocukluk arkadaşı bir kadın ile konuştum:........
© P24
