menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kurucu ilkeler

17 0
thursday

“Kurucu ilkeler” ifadesi CHP’den, İYİ Parti ve MHP’li çevrelerden ve doğrudan siyaset dışı kimi çevrelerden çok sık duyduğumuz bir ifade; doğrudan siyaset dışı çevreler kavramını çok detaylandırmıyorum, bu çerçeveye muvazzaf ve emekli kimi subaylar, bazı öğretim üyeleri, bazı gazeteciler ve başkaları rahat rahat giriyorlar ama bu kesimlerle de sınırlı değil asla.

Yazıya başlarken bu “kurucu ilkeler” kavramı konusunda kendi pozisyonumu da açıklamak istiyorum: Gazeteci Ertuğrul Özkök’ün bir ifadesi, “yaşam tarzım en büyük ideolojimdir” ifadesi aklımda olumlu anlamda kalmış nedense, katılıyorum, benim de “kurucu ilkeler” kavramı ile en genel çerçevesi ile hiçbir sorunum yok ama anlamakta, netleştirmekte zorlandığım bir çerçevesinin de olduğunu itiraf etmek zorundayım.

En büyük sorun, belirsizlik; kurucu ilkelerin üzerinde bilimsel anlamda bir mutabakatın olmayışı.

Bu kurucu ilkeler ifadesini çok sık duyduğumuz için ben de bir internet araştırması yaptım, resmî sitelerden alıntılar yaptım ve bir çerçeve oluşturmaya gayret ettim.

Kurucu ilkeler Atatürk’ün temel ilkeler (Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Halkçılık ve Devrimcilik) ve bütünleyici ilkeler diye tanımladığı ilkeler bütününden oluşuyor.

Tamamlayıcı ilkeler ise şunlar: Milli Egemenlik, Tam Milli Bağımsızlık, Milli Birlik ve Beraberlik, Yurtta Barış Dünyada Barış, Çağdaşlaşma, Bilimsellik ve Akılcılık, İnsan ve İnsanlık Sevgisi.

Genel çerçeve Cumhuriyetimizin kuruluş yılları için gerçekten çok hoş bir çerçeve.

Bir taraftan da yürürlükteki Anayasamızın ikinci maddesinde ifadesini bulan Cumhuriyetin temel nitelikleri var: Demokrasi, Laiklik, Hukuk Devleti ve Sosyal Devlet.

Benim anlamakta güçlük çektiğim konu, siyasi tartışmalarda kurucu ilkelere sık sık referans veren kesimlerin Anayasamızın ikinci maddesinde ifadesini bulan Cumhuriyetin bu dört temel niteliğine daha az referans vermeleri.

Bu satırların yazarı şöyle düşünüyor: “Bir Türkiye hayal edin, Anayasamızın ikinci maddesinde yazılı Demokrasi ilkesi eksiksiz bir biçimde, yerel renklerle bezenmeden, Batı medeniyeti standartlarında; Laiklik ilkesi ilkokuldan beri duyduğumuz ama benim çok sonraları “bu tanım galiba en doğrusu” dediğim “Din ve devletin tam........

© P24