İLKESİZLİĞİ İLKE EDİNMİŞ SİYASETTEN ÜLKEYE FAYDA GELİR Mİ?
Türkiye’de siyasetin en büyük sorunu nedir diye sorulsa, farklı kesimlerden farklı birçok cevap sayılabilir. İlk akla gelen, dürüstlük noksanlığı, ilkesizlik, kirli menfaat ilişkileri, koltuk sevdası, şahsi ikbal, işi ehline vermeme, üslubun seviyesizliği, vizyonsuzluk, hedefsizlik, beceriksizlik olarak sıralanabilir. En temel olanlarından biri kesin “ilkesizliktir” muhtemelen.
İlkesizlik, maalesef bizim siyasetimizin başat niteliklerindendir. Bugün Türkiye’de hiçbir insan çıkıp da siyasetin ilkeler üzerinden yürüdüğünü söyleyemeyeceği gibi ilkeli siyasetçilere de hayat hakkı tanınmamak için meşru olmayan her yolun deneneceğini de bilir.
Türkiye’de siyasî gündem çok hızlı değişiyor. Değişim, yadırganacak bir durum değil elbette. Zihinleri meşgul eden bir sual üzerinden yaşanana yönelecek olursak, değişenin ardında değişmeyen bir ilkenin olup olmadığı sorunuyla karşılaşıyoruz.
Karşımıza çıkan manzara, endişe veriyor! Çünkü çağ açıp kapayan bir milletin torunları, bugünlerde zembereği boşalmış bir saat yayı gibi dönerken, zamanı doğru ölçtükleri zehabına kapılmış görünmektedirler. Bu, ciddi bir sorundur. Hafife almaya gelmez. Çünkü gerçek genelde sanıdan farklıdır. Zannın ötesine geçecek olursak yüzümüze çarpan ne olur?
Aslında olup biten oldukça açıktır: Türkiye’de başta siyaset olmak üzere neredeyse her alanda ilkesizliği ilkeleştiren bir oyun oynanmaktadır. Türkiye’nin yeniden Büyük Türkiye olabilmesi için sadece iktidarın gayreti ve söylem siyasetinin yeterli olmayacağından eylemin -icraatın- tezahür etmesi için muhalif siyasetin ve her bir ferdin kayıtsız şartsız desteğinin belirginleşmesi elzemdir.
Muhalif Siyasetçiler, millet ile memleket menfaatini gözeteceklerse, mümkün olduğunca söylemi eylem ile bütünlemek, bu mümkün olmuyorsa, söylenen ile edileni bütünlemeye dönük bir milli çabanın ve ilkeli girişimlerin içinde olmaları, terör uzantılarından uzak durup mesafe koymaları gerek.
Yaşananlar ortadadır. Algı ile olgu karışmış, algı olgunun önüne geçmiştir! Algılara rağmen; İcra makamında olanlar, milli şuurla ne yapacaklarını nasıl yapacaklarının bilinciyle hareket etmektedirler. Ancak rahatsızlık duyanlar, bu şuur ve iradeyi kırmaya yönelik girişmişlerini de saha sürmekten vazgeçmemektedirler.
Türkiye’de neler oluyor! Türkiye’de ana muhalefet ve muhalif siyaset nereye doğru sürükleniyor? Bu kargaşa görünümlü savruk akışın muhtemel nedenleri, millî bütünlüğümüz için acilen masaya yatırılmak durumundadır. Gerçekten ne oluyor? Ankara’dan parmak sallamalar, kırmızı halı sermeler, Anayasa........
© Ortadoğu
