YANLIŞ ANLAŞILAN ÂYETLER
“Ve men lem yahküm bima enzele’l-lahü feülâike hümü’l- kâfirûne .” (Mâide: 44)
“Kim Allah’ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.”
Bu durumda meselâ: Namaz kılmayanlar Allah’ın emrini yerine getirmedikleri için kâfirdir.
Oruç tutmayanlar Allah’ın hükmüne uymadıkları için kâfirdir.
Hacca gitmeyenler Allah’ın isteğine karşı çıktıkları için kâfirdir.
Listeyi uzattıkça uzatırsak; ortada çok az müslüman kalır!
Halbuki, İslam fıkhı / İslâm hukuku’nda; bir kişi, Allah’ın hükmünü kabul ettiği halde,
Gereğini yapmazsa, sadece günahkâr olur. Kâfir olmaz.
Evet inkâr kastı yoksa ve meşru bir mazereti de bulunmuyorsa,
Allah’ın bir hükmünü yerine getirmeyen kimse, ancak büyük bir günah işlemiş olur.
Ama asla kafir olmaz.
Bu yanlış anlama yüzünden Osmanlı’nın son zamanlarında,
Bu âyeti yanlış anlayarak ve Allah’ın hükmü tatbik edilmiyor sanılarak;
İfrat eden / aşırı gidenlerin bir kısmı,
Arap’tan sonra İslamiyet’in kıvamı olan Türkler’i dalâlette olmakla itham etmişler!
Hatta bir kısmı, o derece ileri........
© Önce Vatan
visit website