menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aynı Sırada Durmayı Unutanlar 

21 0
22.05.2025

Yine okumayacaksınız ama ben yine yazayım

Bir ekrandan akan haber bandına ya da kalabalık bir miting fotoğrafına baktığınızda, “eğitim çalışanları” ibaresini görür görmez aklınıza hangi kelime geliyor? Mücadele mi? Birlik mi? Yoksa sloganik bir sessizlik mi? Üzülerek söylüyorum: Bugün eğitim emekçisinin ortak hafızasında yankılanan ilk sözcük, siyaset. Üstelik sandıkta değil, sınıfta; kürsüde değil, koridorda gezinen, mesleğin omuzlarına kambur gibi binen siyaset.

Hak arama yolculuğu, aslında meslek onurunu koruma refleksidir. Doktorlar, polisler, mühendisler, avukatlar… Kendilerine yönelen en küçük tehditte bile “mesleğin haysiyeti” diye yekvücut olup ayağa kalkabiliyor. Onları yan yana getiren şey, sabahlara kadar tartıştıkları politik görüşler değil; “Nasıl daha iyi hekim, daha güvenli mühendis, daha güçlü baro oluruz?” sorusu. Peki aynı soruyu eğitim cephesinde sormaya kalksak? Koridor sessiz… Tebeşir tozu havaya kalkmıyor, kimse aynı cümlede uzlaşamıyor.

Çünkü biz, kimden duyduğumuzu kimden duyduğumuzdan daha çok önemsiyoruz. Yazıyı yazan kim? Hangi partinin kongresine gitmiş? Hangi sendikada “kanat” sayılıyor? Aynı sendikadaysa bile “bizim grupla mı, öbür grupla mı” diye didik didik ediyoruz. Bir şube başkanı düşünün: Hak mücadelesiyle ilgili bir yazıyı beğeniyor, sonra fark ediyor ki satırların sahibi sendika içindeki “rakibi”. Tereddütsüz geri adım atıyor, parmağını beğeni........

© Öğretmen Sitemiz