Uygarlığın beşiği Orta Asya... Atatürk'ün unutturulan tarih kitabı...
Atatürk, Türk tarihini anlatıyor. Birinci bölüm.
Elimde babamdan kalma bir kitap var. “Ortamektep İçin Tarih I ”. Yazarı Türk Tarih Cemiyeti. Kurulun kurucusu ve Başkanı Atatürk. Üyeler Afet (İnan), Reşit Galip, Şemsettin Günaltay, Hasan Cemil (Çambel), Yusuf Akçura, Sadri Maksudi Arsal, Hamit Zübeyr (Koşay), M. Tevfik Bıyıkoğlu.
Atatürk kurulun birçok toplantısına bizzat başkanlık etmekteydi. Kitap okullarda okutulmak üzere ilk kez 1933 yılında basıldı. 1939’da son baskısı yapıldı. Atatürk’ün tarih kitaplarında dünya uygarlığının kurucusu olarak Türk kavimleri anlatılıyordu. Kitaplar 1941’de öğretimden kaldırıldı. Yeni yazarlarca tamamen yenileri yazıldı. İçeriğin Türk tarihiyle ilgili en önemli bölümleri silindi. Yerine Yunan ve Batıyı uygarlığın başlatıcısı kabul eden yeni anlayış benimsendi.
UYGARLIĞIN BAŞLANGICI
Yeryüzünün başka yerlerindeki insanlar daha kaya ve ağaç kovuklarında koyu bir vahşilik hayatı yaşarken Türkler, Anayurtlarında maden medeniyetleri devrine ulaşmışlardı. İnsanlığı hayvanlıktan açık surette ayıran devir, hayvanların ehlileştirilmesi ve insanın tabiat kuvvetlerine boyun eğdirmesi, yani çiftçilik, en evvel burada başlamıştır. Arpa, buğday, çavdar gibi tanelerin; koyun, keçi, at, deve gibi hayvanların yurdu da burasıdır. Orta Asya dağlarında bunların asılları olan yabani cinsler bugün dahi bulunmaktadır…
Büyük Türk Denizi o devirlerde yurdu çevreleyen ulu dağları örten buzların erimesiyle besleniyordu ve Türkler burada tabiatın uygun ve elverişli şartları içinde gayet çabuk çoğalıyorlardı. Buz devrinin sona ermesi, Büyük Türk Denizi çevresindeki yerlerin iklim şartlarını değiştirdi. Buzlar yavaş yavaş şimale veya yüksek dağlara çekildi. Sular azaldı. Gitgide daralan denizlerin yerinde göller, bataklıklar kaldı; ırmaklar çaylar cılız derelere döndü. Birçokları kurudu. Ortaya yeni kara parçaları çıktı. Bol yağmurların suladığı yeşil ovalar, kurak ve çorak çöller haline girdi.
Başka bir tabiat hadisesi de kuraklığın doğurduğu yaşama güçlüklerini artırdı. Şimali şarkiden sert rüzgârlar esmeğe başlamıştı... Orta Asya topraklarına bitmez tükenmez kum taşıyorlardı. Milyonlarca insan barındıran zengin Anayurt toprakları kısırlaşıyordu.
Artık göçler başlamış, burası binlerce yıl Çin’e, Hinde, Önasya’ya, Şimali Afrika’ya ve Avrupa’ya
dalgalarını taşıran büyük bir insan denizi olmuştu. Yük taşıyıcı hayvanların alıştırılması da bu sırada geniş ölçüde artmıştı. Milattan yedi bin yıl öncesine kadar ya önünde durulmaz yıkıcı ve yutucu seller, ya kumlar altında akan gizli sular gibi yürüyen büyük Türk göçleri ve akınları yeryüzünü medenileştirme işinde birbiriyle yarıştılar…
İklim değişmesi, Anayurtta kalan Türklerin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Joshua Schultheis
Rachel Marsden