Sahte Diplomalar, Bürokrasinin Kayıtdışı Zekâsı ve Kurumsal Yozlaşma
Türkiye’de sahte diploma, kimlik ve ehliyet üretimine dair gün yüzüne çıkan son skandal, yüzeyde bir “çete organizasyonu” olarak lanse edilse de, meselenin içeriği ve boyutları çok daha derin ve sistematiktir. Çünkü ortaya çıkan tablo, yalnızca dolandırıcılık suçları kapsamında adli soruşturmayla geçiştirilemeyecek kadar iç içe geçmiş bir kamu-bürokrasi-siyaset üçgenini ifşa etmektedir. Bu sahtekârlığın, devletin bilgi sistemlerine nüfuz edebilmiş, bakanlık düzeyinde erişim yetkilerine sahip kamu görevlilerinin aktif ya da pasif katılımı olmadan bu ölçekte organize edilmesi hayatın olağan akışına ve eşyanın doğasına aykırıdır.
Dolayısıyla mesele bir “suç örgütü” değil, suçun bizzat örgütlenmiş devlet yapıları içinden meşruiyet kazandığı, destek bulduğu, hatta zaman zaman teşvik edildiği bir sistem sorunudur. Bu yazı, yalnızca sahte belgelerle inşa edilen bireysel kariyerlerin değil; bu belgeler sayesinde ayakta duran bütün bir yönetim aklının sorgulanması gerektiğini hatırlatmayı amaçlamaktadır.
Sahte diplomaların, e-Devlet sistemlerine entegre edilmiş şekilde “gerçekmiş” gibi görünmesi; bu belgelerin yalnızca matbaalarda üretilip özel klasörlerde saklandığını değil, kamu sistemleriyle uyumlu hale getirildiğini göstermektedir. Bu da olayın basit bir belge sahteciliği değil, dijital altyapıya müdahale ve kamu sistemlerinin içeriden manipüle edilmesi anlamına gelir.
O halde sorulması gereken şudur: Hangi kurumların bilgi işlem birimleri bu belgeleri sisteme girdi? Hangi kamu görevlilerinin e-imzaları kullanıldı? Kimlerin izniyle bu belgeler onaylandı? Bu sorulara yanıt verilmeden yapılan hiçbir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d