Laiklik Maskesi; İslamiyet'i Kuşatmak mı, Kuşatılmak mı?!
Laiklik Maskesi; İslamiyet'i kuşatmak mı, kuşatılmak mı ve/veya Türkiye'nin Laiklik Paradoksu ve Atatürk'ün ışığında çözüm arayışı?!
...
Atatürk'ün dediği gibi, 'Laiklik, adam olmaktır!'
Bu özlü söz, laiklik kavramının özünü ve amacını net bir şekilde ortaya koyar.
Ancak, bugün Türkiye'de laiklik, bir maske haline gelmiş ve İslamiyet'i kuşatmak isteyenlerin aracı olarak kullanılmıştır.
Hal böyleyken...
"İslamiyet'in laikliğe ihtiyacı var mı?!" sorusu, yeniden düşünülmesi gereken bir mesele haline gelmiştir.
Dün bugün'ün gölgesinde.
Laiklik kavramı, Türkiye'de uzun yıllardır tartışma konusu olmuş, ancak bu tartışmaların çoğu, kavramın özünü değil, siyasi çıkarları ön planda tutmuştur.
Nitekim...
Fransa'da bir bez parçası etrafında yaşanan rejim bunalımı, bu konuyu yeniden gündeme taşıdı.
Soru basit:
"İslamiyet'in laikliğe ihtiyacı var mı?!
"Bence 'Yok!
'Neden mi?!
Anlatayım.
Öncelikle...
İslamiyet, Allah ile kul arasında aracı kabul etmeyen tek ve en son dindir.
Modern zamanların diliyle ifade etmek gerekirse, 'birey'i öne çıkaran, kişiyi kendinden başkasına mesul kılmayan, zorlama olmayan bir dindir.
Yalnız, uygulamadaki İslamiyet'in 'gerçek İslam'la alakası yoktur.
Bunun sebebi, dinimize Yahudi ve Hristiyan kültürü başta olmak üzere, diğer inanç sistemlerinden ithal edilen eklemelerdir.
Nüans?!
Burada önemli olan, İslamiyet'in özünü anlamak ve bu özü koruyan bir yaklaşım geliştirmektir.
Hal böyleyken...
Türkiye gibi Müslüman çoğunluğun........© ngazete





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Rachel Marsden
Joshua Schultheis