Milleti telef etmeyin!
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çok sevdiğim bir cerrah arkadaşım var.
Başını derde sokmamak için ismini yazmayacağım.
1 Mayıs 2025 günü 11:27’de beni aradı.
Hâl hatır kısmını geçtikten sonra başına geleni anlattı:
“Ameliyat ettiğim hastaları görmek için kliniğe gidiyordum. Polis bütün yolları kapatmış. Polise durumu anlattım. Kimliğimi gösterdim. Ancak arabayla hastaneye giden yola alamayacağını söyledi.”
Ben İstanbul’daki ablukayı da anımsatarak 1 Mayıs günleri böyle olduğuna dikkat çektim. Ancak arkadaşımın öfkelendiği şey başkaydı. Konuşmaya devam etti:
“Polise ameliyat ettiğim hastaları görmek için gittiğimi söylediğimde bana ‘hastaları dahi almıyoruz’ dedi. Özrü kabahatinden büyük.”
İnsan böyle durumlar konusunda ne diyeceğini bilmiyor.
Kapalı yollar nedeniyle hastaneye yetişemedi diye ölen birini düşünsenize...
Gereksiz yere, bir hiç uğruna ölmüş olacak.
Yani sözlüklerdeki karşılığıyla “Telef olacak”.
***
Telef olmak demişken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP’nin Cumhurbaşkanı adayları için kullandığı “Telef olmak” ifadesinden söz etmeden olmaz.
Ben, Erdoğan’ın kullandığı telef olma ifadesini ölmek anlamında anlamadım.
“Harcanmak, etkisiz hale getirilmek” gibi düşünmek daha doğru olur.
Erdoğan’a göre İmamoğlu telef oldu.
Daha önce de Selahattin Demirtaş ve Ümit Özdağ........
© Nefes
