Kimin şahsi çıkarı var?
Gazeteciliği çok sevmemin nedeni nedir biliyor musunuz?
Gerçeği yazdığınız sürece, güçlünün değil haklının, zulmedenin değil mağdur olanın ve adaletin yanında olduğunuzda kimseye eyvallahınız olmuyor.
30 yıldır bu bakış açısıyla, bunun bir bedeli varsa da ödemeye razı bir şekilde hareket ettim.
***
Bu girizgahı niye yaptığımı merak etmiş olabilirsiniz.
Şu dipnotu düştükten sonra arz edeceğim:
(İletişim Başkanlığı ve TBMM başta olmak üzere birçok resmi kuruma akredite olan gazetemiz NEFES’in akreditasyon izni, hala Millî Savunma Bakanlığı Sözcüsü’nün masasında bekliyor. NEFES muhabirleri bakanlığın basın brifinglerine giremiyor.
23 Nisan resepsiyonunda Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e sorunu aktardım.
“Biraz daha NEFES alın” diyerek güldü.
Espri olmasını temenni ederek ben de güldüm, karşılıklı gülüştük.
Kendilerine yakamdaki TBMM akreditasyon kartını gösterdim. İletişim Başkanlığı’ndan aldığım basın kartını da gösterebilirdim ama o ortamda gereksiz olurdu.
Bakanlığın bizim akreditasyonunu tamamen keyfi bir şekilde beklettiğini de böylece öğrenmiş olduk.)
***
Gelelim ilk paragraftaki girizgahın nedenine:
Bakanlık sözcüsü, Perşembe olduğundan dün de basın brifingi vermiş. Bir arkadaşım da aynı gün “Gözleri Doymuyor” başlıklı yazımda Hava Harp Okulu’nun İzmir’e taşınması konusunu yazdığımı bildiğinden bakanlık sözcüsünün konuyla ilgili açıklamalarını bana göndermiş. Buyurun birlikte okuyalım:
“Son dönemde aralarında gazeteci ve emekli askerlerin de olduğu bazı kişiler tarafından şahsi çıkar ve siyasi saiklerle Bakanlığımızı ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizi hedef alan, gerçeklikten uzak, maksatlı ve sistematik dezenformasyon çabalarının giderek arttığı gözlenmektedir. Şan ve şerefle görev yapan Mehmetçiğin fedakârca........© Nefes
